Doç. Dr. Hüner Tuncer bu kitabında, Osmanlı Devleti’nin, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında, “Rumeli” ismiyle anılan Balkanlar’daki topraklarını teker teker yitirme sürecini irdeliyor ve bunun nedenlerini ortaya koyuyor.Kitapta yer alan bazı konu başlıkları şunlardır:1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ve Ertesi, II. Abdülhamit Döneminde Osmanlı-Büyük Güçler İlişkileri, Girit Sorunu ve Osmanlı-Yunan Savaşı (1897), Makedonya’daki Gelişmeler (1878-1907), Bir Dâhinin Doğuşu (Mustafa Kemal Atatürk) (1881-1914), İkinci Meşrutiyet’in İlanı (1908), Bosna-Hersek Buhranı (1908), Bulgaristan, Girit ve Arnavutluk’taki Gelişmeler (1908-1912), Trablusgarp Savaşı (1911-1912), Balkan Savaşları(1912-1913) ve Sonuçları.“Osmanlı Devleti’nin tarihini irdelerken, iyi yönetilemeyen bir devletin, “yükselme” döneminden sonra nasıl “duraklama” ve “gerileme” süreçlerine girdiğini ibretle öğrenmek gerekir. Tarihten gerekli dersleri almazsak eğer, Atatürkçü ilkeler üzerine kurulmuş ve Atatürk döneminde bütün dünya devletlerine parmak ısırtacak kadar büyük başarılar kazanmış olan Türkiye Cumhuriyeti’nin, iyi yönetilemediği takdirde, ne denli büyük tehlikelerle karşı karşıya kalabileceğini hiçbir zaman aklımızdan çıkartmamamız gerekir.” (Doç. Dr. Hüner Tuncer)
Tarihe diplomatik gözle bakılması ve yazarın birikimiyle birleşince güzel bir inceleme ortaya çıkmış. Çöküş dönemine ve kayıplara güzel bir tarihi ve diplomasi bakışı…
Sayın hocamızın bu eseri gerçekten övgüye değer. Derli toplu ve tafsilatlı olarak tarih sırasına göre olayların gelişmesi, nihayet imparatorluğun küçülmesi anlatılıyor. Olanı biteni içiniz burkularak okuyor, bu milletin kanının, canının, yüzyıllar boyunca sarfedilen, emek ve parasının heba oluşunu öğreniyorsunuz. Ama kimlerin elleriyle?
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Birazcık diplomatik yönü ağır basan bir kitap. Konu örgüsü de ağır ve karmaşık. Lakin faydalanılması gereken bir eser.
Tarihe diplomatik gözle bakılması ve yazarın birikimiyle birleşince güzel bir inceleme ortaya çıkmış. Çöküş dönemine ve kayıplara güzel bir tarihi ve diplomasi bakışı…
kimine göre Rumeli, kimine göre Balkanlar, kimine göre ise Trakya. Aslında hepsi aynı yer aynı topraklar. Okunması gerekli kitaplardan.
Sayın hocamızın bu eseri gerçekten övgüye değer. Derli toplu ve tafsilatlı olarak tarih sırasına göre olayların gelişmesi, nihayet imparatorluğun küçülmesi anlatılıyor. Olanı biteni içiniz burkularak okuyor, bu milletin kanının, canının, yüzyıllar boyunca sarfedilen, emek ve parasının heba oluşunu öğreniyorsunuz. Ama kimlerin elleriyle?