İslam dünyasının genelinde Sünnîlik-Şiîlik, Türkiye özelinde ise Sünnîlik-Alevîlik ayrımı üzerinden süren tartışmalarının kökeni, ilk dört halifenin aralarındaki ilişkilere dayandırılır. Tartışmaların merkezinde ise, ilk halifenin o olması gerekirken Hz. Ali’nin mağdur edildiği iddiası yer alır. Bu iddiaya güç vermek üzere de, Hz. Ali ile ilk üç halife arasında daha Hz. Peygamber hayattayken varolan bir gerilim olduğu, üçünün de Hz. Ali ile ‘kavgalı’ olduğu söylenir. Bu, doğru mudur? Halifeler arasında bir gerginlik, geçimsizlik, kavga, siyasî mücadele var mıydı? Hem, Hz. Peygamber kedisinden sonraki halifeyi tayin etmiş miydi? Değilse, halifeler nasıl seçildi? Halifelik sırasının bu şekilde olmasının hikmetleri nelerdi? Neden Hz. Ali dördüncü halife oldu? Elinizdeki kitap, bugün de ağızdan ağıza yayılan bu ve benzeri sorulara, tarihî gerçekler ışığında cevap ararken, ilk üç halifenin Hz. Ali ile olan ilişkilerini anlatıyor. Hilafetin gaspedildiği yönündeki iddiaların arkaplanını deşifre ediyor ve bu iddiaların geçersizliğini delilleriyle ispat ediyor. Ve en önemlisi, ilk dört halifenin aralarındaki dostluğu ve dayanışmayı ortaya koyduğu gibi, halifelerin Ehl-i Beyt sevgisini örnekleriyle anlatıyor…
yazar o kadar güzel anlatmış ki dört halifenin dostluğunu. Hz. Ömerin Hz. Fatımaya tekme tokat attığı iftirasında bulunan şiilere bu kitabı da göstersen fayda vermez. çünkü onlar ashabın ulularını aşağılayarak çukurların en çukuruna yuvarlanmışlardır. Hz. Ali Hz. Fatımadan olma kızı Ümmü Gülsümü Hz. Ömere vermiştir. demek ki Hz. Ömer tokat atmış(!) Hz. Ali de mükafat olarak kızını vermiş. Hz. Alinin çocuklarının adları Ömer ve Ebubekirdir. bu kadar iğrenç iftiralara en güzel cevaptır bu kitap.
Prof. Sarıcık bu eserinde İslam Âleminde önemli bir yara olan Hz. Ali ile diğer râşid halifelerin arasındaki ilişkileri yaşanmış örnekleri ile anlatıyor. Hz. Ali’nin, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman ile olan ilişkileri ayrı bölümler halinde ve oldukça güzel bir üslupla anlatılıyor. Eserin yazım dili güzel, ne akademik bir eser kadar soğuk ne de hikâye kitabı gibi gayrı ciddi, ölçü gayet güzel tutturulmuş. Ben İslam kardeşliğini kendine dert edinen, bölünmeden değil birlikten yana olan, ittihad-ı İslam sancısını az ya da çok çeken herkesin bu eseri okuması ve bu konuda katı tutum içerisinde olanlara da okutması gerektiği kanaatindeyim.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Şia propagandalarına karşı herkesin okumasını temenni ettiğim bir kitap.
Kafamdan bazı düşüncelerin doğruluğunu kanıtlamak istiyorum ve bu kitap çok ideal 🙂
yazar o kadar güzel anlatmış ki dört halifenin dostluğunu. Hz. Ömerin Hz. Fatımaya tekme tokat attığı iftirasında bulunan şiilere bu kitabı da göstersen fayda vermez. çünkü onlar ashabın ulularını aşağılayarak çukurların en çukuruna yuvarlanmışlardır. Hz. Ali Hz. Fatımadan olma kızı Ümmü Gülsümü Hz. Ömere vermiştir. demek ki Hz. Ömer tokat atmış(!) Hz. Ali de mükafat olarak kızını vermiş. Hz. Alinin çocuklarının adları Ömer ve Ebubekirdir. bu kadar iğrenç iftiralara en güzel cevaptır bu kitap.
Prof. Sarıcık bu eserinde İslam Âleminde önemli bir yara olan Hz. Ali ile diğer râşid halifelerin arasındaki ilişkileri yaşanmış örnekleri ile anlatıyor. Hz. Ali’nin, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman ile olan ilişkileri ayrı bölümler halinde ve oldukça güzel bir üslupla anlatılıyor. Eserin yazım dili güzel, ne akademik bir eser kadar soğuk ne de hikâye kitabı gibi gayrı ciddi, ölçü gayet güzel tutturulmuş. Ben İslam kardeşliğini kendine dert edinen, bölünmeden değil birlikten yana olan, ittihad-ı İslam sancısını az ya da çok çeken herkesin bu eseri okuması ve bu konuda katı tutum içerisinde olanlara da okutması gerektiği kanaatindeyim.