Hayatın onlara seçtiği oyun, asla kolay olmayacaktı.Geçmişin kapanmamış hazin yaraları ve geleceğin tuhaf sürprizleri arasında sıkışıp kalmış, gencecik bir kız. Tuana Kayıkçı...Yaşamın sürprizlerinden habersiz, mahalle arasında rastgele vurduğu topla, hayatının golünü değil ama geleceğinin en büyük altın vuruşunu on ikiden yapabilir mi?Gençliğin zirvesinde, yüreği sırlarla dolu, geçmişi yaralı karizmatik bir serseri. Eşsiz gözlerinin koyusuna saklanmış kırgınlıkları… Hükmedici duruşuyla büyüleyen, sözleriyle yaralayan etkileyici bir hovarda. Yüzünün kusursuzluğunu, ruhunun huzursuzluğuna almamış bir dev… Bir sürü insanı yöneten ama giz dolu kalbini yönetemeyen despot bir CEO: İlker Harmanlıoğlu…Çevresindeki kadınlara karşı nefreti ve acımasızlığıyla ün salarak, hayatının kendi kontrolünde olduğunu zannederken, büyük bir yanılgı içine düşerek Tuana Kayıkçı’ya hükmetmek isterse. Geleceğini kendi kalemiyle yazmaya çalışan Tuana. Kaderin yüreğine biçtiği senaryosunu değiştirmek isterse ve kocaman adam duruşunda saklı kalmış çocuk yüreğiyle İlker Harmanlıoğlu’nun en temiz kalmış mabedine dokunursa. Sizce ne olur?Hiç ummadıkları bir anda, hayat tiyatro oyununa başvurunca, perdeler alkış sesiyle değil, hızla atan kalp ritmiyle açıldı… Ve iki genç, kendilerini sürpriz bir girişle, bu garip oyunun içinde buluverdi.
Annesinin ölümüne neden olduğunu düşündüğü için bunalımda olan Tuana ile annesi yüzünden kadınlardan nefret eden İlker’in yolları kesişir ve birbirinin hayatlarına girerek değişim yaratmaya başlarlar. Aslında güzel anlatılabilecek bir hikayede bence olmamışlık hissettim. Hikayede yakışıklı-zengin-güçlü erkek ile sakar-okuyamamış-işsiz-parasız kız klişesi sonuna kadar vardı, kadına karşı psikolojik ve fiziksel taciz ile aşağılanma vardı, parasız ve güçsüz olmasından yararlanılmıştı, İlker’in hayatındaki en önemli kişi babası iken sadece bir kere karşılaşıp hala-kuzen gerilimi sayfalarca anlatılmıştı, hep yüksek perdeden olaylar yaşayıp hiç naif bir aşk hikayesi olamadan kitabımız bitti. Kısacası, iyi bir çıkış noktası varken günün sonunda her şeyi anlatan ama ne anlatmaya çalıştığı anlaşılmayan bir kitabımız var. Yazarımızın yolu açık olsun, devamı gelsin ve canlıya şiddetin olmadığı bir dünya yazmasını beklediğimi iletirim. İyi okumalar.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bana biraz basit geldi. Sonu da yarım kaldı üstelik.
MERAK ETTİĞİM İÇİN ALDIM
Hiç bıkmadan bir solukta okuduğum bir kitaptı. Romantik sevenlere tavsiye ederim. En kısa zamanda devamını bekliyorum. En güzel yerinde kaldı…..
Asudenin pabucumun ajanina benziyo…ilker tuanada guzeldi devamini bekliyoruz…arada yazim hatalari vardi onuda gormezsek guzeldi romantik komedi tarzinda bi kitap
Annesinin ölümüne neden olduğunu düşündüğü için bunalımda olan Tuana ile annesi yüzünden kadınlardan nefret eden İlker’in yolları kesişir ve birbirinin hayatlarına girerek değişim yaratmaya başlarlar. Aslında güzel anlatılabilecek bir hikayede bence olmamışlık hissettim. Hikayede yakışıklı-zengin-güçlü erkek ile sakar-okuyamamış-işsiz-parasız kız klişesi sonuna kadar vardı, kadına karşı psikolojik ve fiziksel taciz ile aşağılanma vardı, parasız ve güçsüz olmasından yararlanılmıştı, İlker’in hayatındaki en önemli kişi babası iken sadece bir kere karşılaşıp hala-kuzen gerilimi sayfalarca anlatılmıştı, hep yüksek perdeden olaylar yaşayıp hiç naif bir aşk hikayesi olamadan kitabımız bitti. Kısacası, iyi bir çıkış noktası varken günün sonunda her şeyi anlatan ama ne anlatmaya çalıştığı anlaşılmayan bir kitabımız var. Yazarımızın yolu açık olsun, devamı gelsin ve canlıya şiddetin olmadığı bir dünya yazmasını beklediğimi iletirim. İyi okumalar.