ah kalbim,öldürüyor beni,eksik, uzak kılmayı biliyor.HİÇ/KİMSEYE MEKTUPLAR yirmi yaşında!İlk kez iki bin yılında okuruyla buluştu. Yirmi yıldır okuruyla söyleşen bir metin... Yerleştiği çok kitaplık ve vardığı çok okur oldu, çok kalpte kendine yer buldu. Hep arandı, bulunmadığında peşi bırakılmadı. Yazarına ait olmaktan çıkıp okurun sahiplendiği şey oldu. Bulduğu her okurla sesi yükseldi, daha bir çağırdı kendine.Kaç yıldır çekilmişti, hiçbir yerde yoktu. Vaktin, mevsimin rüzgârına kapılmıştı o da. Okur bir daha belirdi, çekildiği tenhadan aldı. Edindiği yeni hal ve içerikle uyandı, üzerindeki tozları silkeleyip bir daha yola koyuldu. Şimdi yirmi yıllık bir demle, çağırıp kendinde topladığı yeni yüzlerle okurunu selamlıyor. İlk okurları daha bir sevecekler. Bir daha, yeniden, başka türlü doğmuş görecekler onu.“HİÇ/KİMSEYE MEKTUPLAR, yazarın, bir şekilde karşılaştığı, kendisini karşısında bulduğu manzara ve hikâyeyle akışmasıdır. Birisine değil, herkese, hiç kimseye mektup olması… Gönlünün boşluğunda uçuşan halleri giydirip müphemliğe göndermesi… “Ey okur!” der, “Biz birbirimize gönderilmiş bir mektup olabiliriz.”
Kitap Yorumları - (0 Yorum)