Kürt isyanları ve direnişlerinin isimleri, amaçları vb. niteliğine ilişkin tüm tanımlamalar, resmi ideoloji tarafından devletin ve egemenlerin çıkarlarına göre yapılmıştır. Bu nedenle Koçgiri İsyanı “Alişan Bey Hareketi”, Dersim Direnişi “Seyit Rıza İsyanı”, 1925 Genç İsyanı “Şeyh Sait İsyanı” adı verilmiştir. Birçoğu isyan niteliğinde olmayan ve esas olarak devletin imha, inkar ve asimilasyon politikalarına karşı yapılan mevzi direnişlere de, çeşitli isimler altında “isyan” denilmiştir. Bu bağlamda gerek olayın gelişimi ve gerekse sonuçları bakımından diğerlerinden daha farklı bir konumda olan 1925 Kürt İsyanı’nın adı da sonradan değiştirilmiştir. İsyan başlamasından bastırılmasına kadar TBMM zabıtlarında, ulusal basında, Genelkurmay kayıtlarında ve İngiliz gizli belgelerinde “Genç Hadisesi” veya “Genç Kürt İsyanı” olarak geçmiştir. Ancak Genelkurmay Başkanlığı’nın hükümete gönderdiği (30 Nisan 1341 (1925) tarih ve 1835/2270 numaralı tezkere) bir uyarı yazısından sonra, hareketin önderlerinden biri olan Şeyh Sait’in İslami kişiliği ile özdeşleştirilerek adına “Şeyh Sait İsyanı” denilmiştir. Böylelikle 1925 Kürt İsyanı’nın “gerici ve irticai bir ayaklanma” olduğu şeklindeki resmi söylem günümüze kadar devam ettirilmiştir. Kitap 1924 sonundan başlayarak 1938 sonbaharına kadar olan yaklaşık 14 yıllık bir siyasal ve toplumsal dönemi ana hatlarıyla anlatmaya çalışıyor. Cumhuriyetin bu dönemi, Kemalist hareketin partileşmesi, Kemalist ilkelerin oluşumu, Kemalist iktidarın pekişmesi ve yükselme dönemidir. Bu yıllar aynı zamanda Kürtlere karşı sürekli ve sistemli olarak imha, inkâr ve Türkleştirme politikalarının yoğun bir şekilde uygulandığı dönemdir.
şeyh sait isyanı konusuna çeşitli açılalardan bakılmış bu isyanın dinci irticai bir isyan olmadığı aksin ulusalcı bir ayaklanma olmadığı ispatlanmaya çalışılmış. bu yapılırken de istiklal mahkemleri başkanı ya da ismet inönü hatıraları gibi kaynaklardan yararlanılmış. ancak şeyh saitin mahkeme savunmasında isyanın ulusalcı oluşuna dair pek bilgi yok. belki de şeyh sait bilinçli olarak mahkemede ulusalcı bir açıklama yapmamıştır. ancak isyanın ulusalcı olduğunu savunan yazarın bu konuyu özellikle şeyh saitin ulusalcı görüşlerini alarak ispatlamalıydı. olayın özüne bakıldığında zaten isyan o dönemin liderleri tarafndan da ulusalcı bir isyan olarak kabul ediliyor. iddianame de zaten ulusal bir isyan olarak hazırlanmış. ancak konu çok fazla pekiştirilmmiş. hatta şeyh saitin savunmasına bakarak isyanın ne dinci ne de ulusalcı bir isyan olduğu anlaşılmıyor. lider bir şeyh sait görmiyorunuz kitapta. kitap cumhuriyet dönemi kürt hareketlerini araştıranlar için kesinlikle okunması gereken bir kitap. ancak bazı yerlerde yazar günümüz türkçesine çevirmden alıntı yapmış. kitabın en sıkıcı yanı o bölümler. ancak onun dışında olayı her yönüyle irdeleyen son derece etkili bir kitap.
Şeyh Said isyanı, şeyhin yargılanma aşamasındaki ifadelerinde de belirttiği gibi İslami-Şeriatçı bir ayaklanmadır.Ancak kafasını Avrupa tarzı ilerlemeci tarih anlayışıyla bozmuş olanlar için dini ilkeler bir ihtilale veya ihtilal girişimine zemin hazırlayamaz. Onlar Dinin (İslamın) peşinen gericilik olduğuna inandıkları için Avrupai kavramlarla olayları açıklamaya çalışırlar.(ulusalcılık gibi)Fakat bu tanımlama Kemalist rejime aittir.Dışarıdan destek alabilmek için bu isyanın irticai olduğunu,içeride de müslüman halk bu isyana sempati beslemesin diye ulusalcı olduğu yalanını yayanlar bizzat Kemalistlerdir.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
şeyh sait isyanı konusuna çeşitli açılalardan bakılmış bu isyanın dinci irticai bir isyan olmadığı aksin ulusalcı bir ayaklanma olmadığı ispatlanmaya çalışılmış. bu yapılırken de istiklal mahkemleri başkanı ya da ismet inönü hatıraları gibi kaynaklardan yararlanılmış. ancak şeyh saitin mahkeme savunmasında isyanın ulusalcı oluşuna dair pek bilgi yok. belki de şeyh sait bilinçli olarak mahkemede ulusalcı bir açıklama yapmamıştır. ancak isyanın ulusalcı olduğunu savunan yazarın bu konuyu özellikle şeyh saitin ulusalcı görüşlerini alarak ispatlamalıydı. olayın özüne bakıldığında zaten isyan o dönemin liderleri tarafndan da ulusalcı bir isyan olarak kabul ediliyor. iddianame de zaten ulusal bir isyan olarak hazırlanmış. ancak konu çok fazla pekiştirilmmiş. hatta şeyh saitin savunmasına bakarak isyanın ne dinci ne de ulusalcı bir isyan olduğu anlaşılmıyor. lider bir şeyh sait görmiyorunuz kitapta. kitap cumhuriyet dönemi kürt hareketlerini araştıranlar için kesinlikle okunması gereken bir kitap. ancak bazı yerlerde yazar günümüz türkçesine çevirmden alıntı yapmış. kitabın en sıkıcı yanı o bölümler. ancak onun dışında olayı her yönüyle irdeleyen son derece etkili bir kitap.
şeyh sait isyanı ve ulus devlet süreci ilişkisinin anlatıldığı bir eser.döneme ışık tutması ve resmi tarih anlayışına alternatif bir eser
Şeyh Said isyanı, şeyhin yargılanma aşamasındaki ifadelerinde de belirttiği gibi İslami-Şeriatçı bir ayaklanmadır.Ancak kafasını Avrupa tarzı ilerlemeci tarih anlayışıyla bozmuş olanlar için dini ilkeler bir ihtilale veya ihtilal girişimine zemin hazırlayamaz. Onlar Dinin (İslamın) peşinen gericilik olduğuna inandıkları için Avrupai kavramlarla olayları açıklamaya çalışırlar.(ulusalcılık gibi)Fakat bu tanımlama Kemalist rejime aittir.Dışarıdan destek alabilmek için bu isyanın irticai olduğunu,içeride de müslüman halk bu isyana sempati beslemesin diye ulusalcı olduğu yalanını yayanlar bizzat Kemalistlerdir.