Geçen zaman taşları yorsa da ruh diri. Değişmeyen bir öz var. Şehrin dili olsa da anlatsa yaşadıklarını. Fetih günlerini, sevinçleri, bayram günlerini; sonra yıkımları, yangınları, acıları… Hâsılı iyi günleri, kötü günleri bir bir anlatsa şehir. Kimler geldi kimler geçti?Şu şadırvan, şu kubbeler, şu minareler mazide olup bitenlere tanık.Gün gelir de toprak için için kaynar. Kayalar, taşlar yol verir. Şırıl şırıl bir akış… Suda ay ışığı şavkır. Şehirde kurumuş çeşmeler şenlenir. Bahçede ağaçlar yeniden dala, yaprağa durur.Umut çiçeklenir.Acı Ceviz, Şen Boyacılar, Tespih, Suya Doğru, Bizim Mahalle, Bağ Bozgunu, Bir Umut, Kimsesiz, Okul Yolu, Gönül Sohbet İster, Kuyu, Diriliş Aydınlığında, Çanakkale İçinde, Ana Oğul, Ey Hayat, Gün Akşamlıdır, İstanbul İstanbul isimli hikâyeleriyle hayata ve insana doğru içten bir yolculuk…
Dili anlaşılabilir ve olabildiğince yalın, bu yüzden okurken sıkılmadım. Fakat bazı hikayeler o kadar gereksiz geldi ki aklımdan “Acaba okumasam mı?” diye geçirdim. Eğer boş bir vaktiniz varsa bir gününüzü ayırıp zevkle okuyabileceğiniz hikayeler mevcut. Hikayeler memleket, eskiye özlem, çocukluk… kokuyor.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Baskısı güzel ve kaliteli bir kitap. Yazarın dili sıcak ve samimi.
Dili anlaşılabilir ve olabildiğince yalın, bu yüzden okurken sıkılmadım. Fakat bazı hikayeler o kadar gereksiz geldi ki aklımdan “Acaba okumasam mı?” diye geçirdim. Eğer boş bir vaktiniz varsa bir gününüzü ayırıp zevkle okuyabileceğiniz hikayeler mevcut. Hikayeler memleket, eskiye özlem, çocukluk… kokuyor.