İstanbul’dan Atina’ya göçenlerin ve kalanların trajikomik hikâyesi... Bu hikâye tek bir kişi hakkındadır. Ama hep olduğu gibi süreç içinde pek çok yan karakter biçiminde ortaya çıkıyor. Ayrıca ‘aile’ye ait olmayan başkaları da var kitapta: Terpsihori, babası ve eşi Zaharias; adının anlamı erdem olmasına rağmen dedikoducu olan Areti; piyano dersleri de veren Matmazel Lianopulu; patrikhanenin avukatı İason; Ayasofya yeniden kilise olmadığı için hiç evlenmemiş Artemis; Lenin’e karşı savaşmış Rus Feodor ve Nikolai kardeşler; şarkı söyleyen iki İspanya Yahudisi; kılıç artığı bir Ermeni kadın. Ve Türkler: yazar tarafından çok sevilen Ali Bey, adına rağmen hiç adil olmayan Adil Bey, çok iyi insanlar olan Nuriye ve oğlu Hasan. Öykümüz açısından daha az önem taşıyan ama herkes kadar hakka sahip olması gereken başkaları da... Benim dünyam yani!”
Herkül Milas, Orhan Kemal roman ödülü sahibi bu eserinde, iki arada/bir derede kalmış bir Rum, yani Anadolu kökenli Ortodoks-Hristiyan bir ailenin yaklaşık bir asırlık öyküsünü anlatıyor..
Traji-komik bir öykü bu; trajik yönü ağır basan..
Milliyetçiliğin, ulus kökenli devletlerin insanların hayatını nasıl harabeye çevirdiğini ustaca betimliyor.
Bu değerli akademisyenin romanı, memleketin geçmişini ve eski hemşehrilerimizi tanımak isteyen herkes tarafından mutlaka okunmalı..
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
tarihi olaya tanıklık edilmiş güzel bir roman
İstanbul’dan Atina’ya göç eden veya buna mecbur kalanların öykülerini ilgiyle okuyacaksınız.
Herkül Milas, Orhan Kemal roman ödülü sahibi bu eserinde, iki arada/bir derede kalmış bir Rum, yani Anadolu kökenli Ortodoks-Hristiyan bir ailenin yaklaşık bir asırlık öyküsünü anlatıyor..
Traji-komik bir öykü bu; trajik yönü ağır basan..
Milliyetçiliğin, ulus kökenli devletlerin insanların hayatını nasıl harabeye çevirdiğini ustaca betimliyor.
Bu değerli akademisyenin romanı, memleketin geçmişini ve eski hemşehrilerimizi tanımak isteyen herkes tarafından mutlaka okunmalı..