Türkiye OECD üyesidir. OECD, kuruluşundan bu yana üye ülkelerin kişi başına gayri safi hâsılalarını bir grafiğe dökmüş. 1970'den, bu kitabı bitirdiğim 2010'lu yıllara kadar o grafikteki konumumuz değişmemiş. Bir türlü kalkınmış ülkeleri, OECD ortalamasını yakalayamamışız. Onlarla karşılaştırıldığında yarım asırlık bir sürünüş hâlindeyiz.Bu kitabı bitirdiğinizde, niçin böyle olduğunu biraz daha kavrayacaksınız. Sonra da lütfen her gün dinlediğiniz nasıl yükseldiğimiz, kalkındığımız, herkesi kıskandırdığımız konusundaki nutukları hatırlayın ve artık karar verin ki bunları söyleyenler doğru söylemiyorlar. Bu ülkeyi büyük adamlar, olağanüstü güçler değil biz kalkındıracağız. Evet siz! Kalkındıracak olan da, başarısız olup süründürmeye devam edecek olan da sizsiniz, biziz... Başka kimse değil. Bu ülkenin böyle sürünmesinin de asıl sebebi biziz. Aptallığımızla, cesaretsizliğimizle, bir kurtarıcı beklememizle, hareketsizliğimizle... Evet, biziz; sizsiniz. Tabi rakiplerimiz var, tabi bizim kalkınmamızı istemeyenler var. Dünya bir milletler mücadelesi arenasıdır. Ama o rakiplere fırsat veren biziz. Unutmayalım ki biz başkalarının davranışlarından sorumlu değiliz. Başkalarının davranışlarını düzeltemeyiz de. Ama kendi davranışlarımızdan sorumluyuz. Kendi davranışlarımızı düzeltebiliriz. O halde kendimizi inceleyerek işe başlayalım. Var mısınız?
”Kitabın temelinde biri İskoç ( Richard Lynn), biri Finli (Tatu Vanhanen) iki profesörün iddiası var. Diyorlar ki: Ülkelerin kişi başına gelirleri zeka ortalamalarıyla ilişkilidir. Geri ülkelerin halkları aptal, kalkınmış ülkelerinkiler zekidir. Zeka genetik olduğu için dünyada ki gelişmiş- az gelişmiş ayrımı hiç düzelmez. Geri kalmışları kalkındırmaya çalışmamalıyız, onlara yardım etmeliyiz.”
Prof. İskender Öksüz bu tez üzerinden giderek ülkemizin gerçekten sürünmeye mahkum bir aptallar ülkesi olup olmadığını inceliyor. Yazarımızın cevabını aradığı soru; neden 90 IQ ortalamasına mahkum olduk ve ortalamayı artırma imkanımız var mı?
Yine yazarımız kitap içerisinde kitabı yazma amacını ve problemlerin çözüm noktasını açıklıyor ; ”Burada göstermek istediğim, problemleri gizli güçlerin, hainlerin üzerine atmak yerine; bizim problemlerimizi bizim çözeceğimizi kabul edip nasıl çözeceğimiz üzerinde fikir birliğine varmaktır.(s.346)’
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Anlatmaya gerek yok muhteşem bir eser.
”Kitabın temelinde biri İskoç ( Richard Lynn), biri Finli (Tatu Vanhanen) iki profesörün iddiası var. Diyorlar ki: Ülkelerin kişi başına gelirleri zeka ortalamalarıyla ilişkilidir. Geri ülkelerin halkları aptal, kalkınmış ülkelerinkiler zekidir. Zeka genetik olduğu için dünyada ki gelişmiş- az gelişmiş ayrımı hiç düzelmez. Geri kalmışları kalkındırmaya çalışmamalıyız, onlara yardım etmeliyiz.”
Prof. İskender Öksüz bu tez üzerinden giderek ülkemizin gerçekten sürünmeye mahkum bir aptallar ülkesi olup olmadığını inceliyor. Yazarımızın cevabını aradığı soru; neden 90 IQ ortalamasına mahkum olduk ve ortalamayı artırma imkanımız var mı?
Yine yazarımız kitap içerisinde kitabı yazma amacını ve problemlerin çözüm noktasını açıklıyor ; ”Burada göstermek istediğim, problemleri gizli güçlerin, hainlerin üzerine atmak yerine; bizim problemlerimizi bizim çözeceğimizi kabul edip nasıl çözeceğimiz üzerinde fikir birliğine varmaktır.(s.346)’
Yönetilen değişmediği sürece yönetenin değişmesinin bir şey değiştirmediğini verilerle anlatmış
Düşünce dünyanızı açmak, geliştirmek istiyorsanız okuyunuz.
İskender Öksüz dehaya çalan zekası ve pratik üslubuyla temel sorunlarımızı çok iyi deşmiş.