Arkadaşları Yahya Kemal’e bir gün Kadıköyü’ndeki bir dost evinde Tanburî Cemil Bey’i dinletirler. Büyük şairin o günkü izlenimlerini Cemil Bey’in oğlu Mesut Cemil’e anlattıktan sonra söylediği şu cümle, eski musikimizin kültürümüz açısından ne kadar önemli olduğunu çok iyi anlatır: “O zaman karşımda altın bir kapı açıldı. Memleketime bu kapıdan girdim.”Bu kapının ardında bütün bir medeniyetimiz vardır. Plastik sanatlar, mimari, musiki, eski şiir ve elbette İstanbul... Bir Anadolu şehri çorak kültür ortamında nasılsa keşfettiğim Yahya Kemal de benim için bir “altın kapı” olmuştu. Onun sayesinde on beş yaşımdan beri kültürümüzün zengin dünyasında seyahat edip duruyorum. Bütün yazarlık hayatımın bu kapının arkasındakileri görme ve gösterme çabasından ibaret olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Altın Kapı’yı bu uzun seyahatten izlenimler olarak okuyabilirsiniz.
Resim, musiki, mimari, şiir konuları işlenmiş, divan edebiyatından ve günümüzden örnekler verilmiştir. Yazarların dostlukları, hayatlarından kesitler sunulmuştur. Okurken kendimi o dönemde Yahya Kemal’in Tevfik Fikret’in yanında onları dinliyormuş gibi hissettim 🙂 Ayrıca kitap kaliteli kağıda basılmış.
Beşir Ayvazoğlu yine kendisine yakışan bir esere imza atmış. Resim, mimari ve şiir üzerine hepsi birbirinden yetkin makalelerle dünden bugüne medeniyetimizin geçirdiği değişimi olanca canlılığıyla okuyup hem şaşırıyor hem de hayran oluyorsunuz. Merakının derecesinden emin olanlar için bir çırpıda okunabilecek, ama tadı damaklarda kalacak enfes bir emek mahsulü.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
beşir ayvazoğlu gerçekten muhteşem bir araştırmacı ve yazar. kitap ressamlar, müzisyenler ve şairler hakkında güzel bilgiler veriyor.
Resim, musiki, mimari, şiir konuları işlenmiş, divan edebiyatından ve günümüzden örnekler verilmiştir. Yazarların dostlukları, hayatlarından kesitler sunulmuştur. Okurken kendimi o dönemde Yahya Kemal’in Tevfik Fikret’in yanında onları dinliyormuş gibi hissettim 🙂 Ayrıca kitap kaliteli kağıda basılmış.
Beşir Ayvazoğlu’nun resim, mimari ve şiir üzerine incelemelerini yazdığı çok güzel bir kitap.
Beşir Ayvazoğlu yine kendisine yakışan bir esere imza atmış. Resim, mimari ve şiir üzerine hepsi birbirinden yetkin makalelerle dünden bugüne medeniyetimizin geçirdiği değişimi olanca canlılığıyla okuyup hem şaşırıyor hem de hayran oluyorsunuz. Merakının derecesinden emin olanlar için bir çırpıda okunabilecek, ama tadı damaklarda kalacak enfes bir emek mahsulü.