İnsanoğlu atış ve ateş ile çevreyi belirli bir uzaklıktan değiştirebilen tek canlı türü. Bu iki yeteneğimizle tarihimizin ve dünyadaki evrimin akışını değiştirdik ve sonunda uzaya çıkmayı becerdik. Bu yetenek insanoğluna, kullandığı aletlerin boyutuyla kıyaslanması imkansız bir güç verdi. Uzaklara ateş ve korkunç gümbürtüler saçan nesneler fırlatmaya bayılırız. Fırlatıp atmak, türümüzün en ayırt edici karakteristikleri olan iki ayak üzerinde hareket etme ve alet yapma becerisinin ürünleri. Mars'ın yüzeyinde su ve dolayısıyla geçmişinde bir yaşam belirtisi olup olmadığını belirlemek amacıyla daha önce, Nisan ayında uzaya fırlatılmış olan Mars Odyssey aracı, kaderin bir dönüm noktası olan 11 Eylül 2001 tarihinde gezegene, güneşe göre saniyede 24 kilometre hızla yaklaşmaktaydı. 24 Ekim'de ilk Amerikan füzeleri Afganistan'a düşerken, araç dördüncü gezegenin yörüngesine oturmuş ve incelemelerine başlamıştı. Sonunda kendimizi gayya kuyusunda mı yoksa uzayda mı bulacağımızı kestirmek çok güç, ama bunu mutlaka ateş yağdırırken yapacağız.
İçerdiği bilgiler, bunların ait olduğu alanların çeşitliliği ve anlatımın üstünlüğü yazarın emeğiyle cidden birleşmiş. Başlığı ve konusu belli olsada evrim tarihinden edebiyata çok geniş yelpazede bir başyapıt. Bu kadar iyi başka bir kitap okuduğumu düşünmüyorum.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Meraklıları için gayet güzel bir kaynak.
iyi ki almışım dediğim kitaplardan….
İçerdiği bilgiler, bunların ait olduğu alanların çeşitliliği ve anlatımın üstünlüğü yazarın emeğiyle cidden birleşmiş. Başlığı ve konusu belli olsada evrim tarihinden edebiyata çok geniş yelpazede bir başyapıt. Bu kadar iyi başka bir kitap okuduğumu düşünmüyorum.
Tarihin başından sonuna ateş etmek ve fırlatmak. İnsanın doğasında olan bir eylemin incelenmesi bu kitap.
bilim tarihi ile ilgili merakı olanlara uygun bir kitap