Herkesin yaşamında çıplak günler vardır; savunmasız, iddiasız, direnmesiz, gösterişsiz, öylece. Yalın ve kendi halinde. İçine kimsenin kabul edilmediği, alınmadığı, hani o 'en yakınlar'ın bile. Bu kitaptaki öyküler benim en çıplak günlerimde yazıldılar.
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Öykülerini beğendim. Bir de romanını okuduktan sonra yazarı okumaya devam edip etmemeye karar vereceğim. Başarılı bir bilim adamının edebiyata da bu kadar zaman ayırabilmesi takdir edilecek bir şey. Bu bile başlı başına okunmayı hak ediyor.
yazarın güzel hikayelerinin olduğu kadın erkek ilişkilerini irdelediği bazen empati yaptıran bazen de kızdıran bir kitap olmuş. yine de buket uzuner taraftarlarının seveceğine eminim. iyi okumalar…
Tamam kabul ediyorum;”Zevkler ve renkler tartışılmaz” ancak myangie ismi ile yazan arkadaşımızın sert eleştirisini de şaşkınlıkla karşılıyorum. Okuyucunun bir kitaptan beklediği ya da bir kitabı okurken bulmak istediği nedir bilemiyorum. Ama Ayın En Çıplak Günü inanılmaz betimlemelerle dolu, hayallerin gerçeklikler ile harmanlandığı çok beğendiğim bir öyküler bütünü. Örneğin 24 saat boyunca kadın olarak yaşayan bir adamın yaşadıklarının anlatılması o kadar güzel bir şekilde verilmiş ki size anlatamam. Yazarın kim olduğunu bilmeden bu öyküyü okuduğunuz zaman bir eşcinsel yazarın kaleminden dökülmüş olabileceğini dahi düşünebilirsiniz. Çünkü kadın ve erkek ruhunu en bariz şekilde ve ayrı ayrı ele alabilmek de her yazarın harcı değildir doğrusu. Yazarın bu öykücükleri bence gerçekten güzel olaylarla ve anlatılarla bezenmiş. Özellikle öykü okuyucularına ve öykü severlere tavsiye edilebilecek bir kitaptır. Ben bu nedenle myangie isimli arkadaşımıza kitabi bir daha okumasını tavsiye ediyorum. Belki de gözden kaçırdığı noktaları yeniden görebilme olanağına sahip olabilir.
buket uzunerin romanlarını okuduktan sonra eğer bu kitabı okursanız hayal kirikliğina uğrayacağınızı düşünüyorum. çünkü benim yaşadiğim bu oldu. uzunerin bildik tadı yerini tatsız tuzsuz bir salataya bırakmış maalesef
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Öykülerini beğendim. Bir de romanını okuduktan sonra yazarı okumaya devam edip etmemeye karar vereceğim. Başarılı bir bilim adamının edebiyata da bu kadar zaman ayırabilmesi takdir edilecek bir şey. Bu bile başlı başına okunmayı hak ediyor.
yazarın güzel hikayelerinin olduğu kadın erkek ilişkilerini irdelediği bazen empati yaptıran bazen de kızdıran bir kitap olmuş. yine de buket uzuner taraftarlarının seveceğine eminim. iyi okumalar…
Tamam kabul ediyorum;”Zevkler ve renkler tartışılmaz” ancak myangie ismi ile yazan arkadaşımızın sert eleştirisini de şaşkınlıkla karşılıyorum. Okuyucunun bir kitaptan beklediği ya da bir kitabı okurken bulmak istediği nedir bilemiyorum. Ama Ayın En Çıplak Günü inanılmaz betimlemelerle dolu, hayallerin gerçeklikler ile harmanlandığı çok beğendiğim bir öyküler bütünü. Örneğin 24 saat boyunca kadın olarak yaşayan bir adamın yaşadıklarının anlatılması o kadar güzel bir şekilde verilmiş ki size anlatamam. Yazarın kim olduğunu bilmeden bu öyküyü okuduğunuz zaman bir eşcinsel yazarın kaleminden dökülmüş olabileceğini dahi düşünebilirsiniz. Çünkü kadın ve erkek ruhunu en bariz şekilde ve ayrı ayrı ele alabilmek de her yazarın harcı değildir doğrusu. Yazarın bu öykücükleri bence gerçekten güzel olaylarla ve anlatılarla bezenmiş. Özellikle öykü okuyucularına ve öykü severlere tavsiye edilebilecek bir kitaptır. Ben bu nedenle myangie isimli arkadaşımıza kitabi bir daha okumasını tavsiye ediyorum. Belki de gözden kaçırdığı noktaları yeniden görebilme olanağına sahip olabilir.
buket uzunerin romanlarını okuduktan sonra eğer bu kitabı okursanız hayal kirikliğina uğrayacağınızı düşünüyorum. çünkü benim yaşadiğim bu oldu. uzunerin bildik tadı yerini tatsız tuzsuz bir salataya bırakmış maalesef