Sol elini kabanının sol cebine sokuyorsun. Öyle hışımla daldırıyorsun ki elini, cebinin kenarındaki yırtığı daha fazla açtığını fark etmiyorsun. Hayal kırıklığıyla astarın yumuşak dokusunu kavrayıp elinde buruşturuyorsun. Boşluk ve serinlik yayılıyor eline. Sanki daha yalnızsın şimdi. Diğer elini diğer cebine sokuyorsun hiç beklemeden. Bir kitap karşılıyor bu eli. İçin ısınıyor ılık bir sobaya dokunmuş gibi...Rahatlıyorsun...Aynı anda yanından geçtiğin erimiş, isli, çamurlu kar yığınının arkasından bir çift gözparlıyor. Cam küreler gibi diyorsun içinden, birer fal küresi, biri günü gösterir, biri geceyi...”Dört kişi ve dört hikaye.Tıpkı dört yapraklı bir yoncanın eşsizliği gibi.Betül Dursun, uzun ve karanlık gecelerin hüküm sürdüğü, düşlerin ve anıların şekillendiği, şehrin kalp atışlarının hissedildiği bu ilk romanında; kalabalıkları, yalnızlıkları aynı anda yüklenmiş dört insanın uzak patikalarına doğru sürüklüyor bizi. Düz yazının şiire uzanan kıyılarından geçip, ruh hallerinin dolambaçlı yollarından okuruna seslenen “Bakar mısın?”, edebiyatımızda eşine az rastlanır bir kurguyla, yaşamda bir yerde olmanın, kesişen yazgıların ve sürüklenen yaşamların ustalıklı portresini çiziyor.
yazarınn ilk romanı olan kitap ( bakar mısınız ) edebiyatımızda şimdiye dek pek aşındırılmamış patikalarından sesleniyor okuruna. Birbirini tanımayan ya da çoktan unutmuş olan dört insanın sarmallara dönüşen hikâyesi, eşsiz bir biçimde ‘Bakar Mısın?’da karşımıza çıkıyor. Yaşamın bu sıradan karşılaşmalarını çizgisel zamanın dışına çıkarak, mercek altına almak elbette yeni bir uğraş değil, hatta iyi bildiğimiz modern bir teknik. Ancak kendini şiirin kıyılarında var eden dil ve hikâyelere sızan üzeri örtülmüş gerçeklerin yarattığı tedirginlik , tüm romanı ve dolayısıyla okuru da etki altına alan bir duygu yaratıyor
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
yazarı tanıyan bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine aldığım bir kitap. Keyifle okuduğum karakter ve konuyu kendime yakın buldum. Anlatımı güzeldi.
Kitabı oldukça sürükleyici buldum. Yazarın öyle enteresan saptamaları var ki, kitabtan aldığım zevki katlıyor. Tavsiye ederim.
yazarınn ilk romanı olan kitap ( bakar mısınız ) edebiyatımızda şimdiye dek pek aşındırılmamış patikalarından sesleniyor okuruna. Birbirini tanımayan ya da çoktan unutmuş olan dört insanın sarmallara dönüşen hikâyesi, eşsiz bir biçimde ‘Bakar Mısın?’da karşımıza çıkıyor. Yaşamın bu sıradan karşılaşmalarını çizgisel zamanın dışına çıkarak, mercek altına almak elbette yeni bir uğraş değil, hatta iyi bildiğimiz modern bir teknik. Ancak kendini şiirin kıyılarında var eden dil ve hikâyelere sızan üzeri örtülmüş gerçeklerin yarattığı tedirginlik , tüm romanı ve dolayısıyla okuru da etki altına alan bir duygu yaratıyor