Küreselleşme bazıları için yeni bir bakış ve demokratikleşme çağını açacak sihirli bir sözcük. Bazıları içinse Amerika'nın ekonomik ve siyasal egemenliğinde türdeşleşmiş bir dünyayı akla getiriyor. Bu kitap kendini küreselleşme sürecinin yol açtığı kültürel boyutla sınırlıyor. Gelişen bir küresel kültür gerçekten var ve bu kültür gerek kökeni, gerek içeriği açısından ABD ağırlıkl. Yükselen küresel kültür hem elit, hem de popüler araçlarla yayılıyor. İş ve siyaset dünyası liderlerinin kültürü, aydınların kültürü ve popüler kültür hızla değişiyor. İnançlar, değerler, yaşam tarzları dönüşüyor. Dünyanın her köşesini etkliyen bir kültürel deprem tablosuyla karşı karşıyayız. Bu depreme gösterilen tepkiler de farklı. Bazı insanlar hiç kaygılanmadan olayı kabul ediyor. Bazıları ise militan bir tutumla küreselleşmeyi reddetmeye çalışıyor ve bunu kah din, kah milliyetçilik bayrağı altında yapıyor. Küreselleşmeye karşı tavır almanın küresel ekonomiden dışlanma sonucunu vereceğini gören bazı ülkeler küresel ekonomiye katılmayı ama küresel kültüre direnmeyi bağdaştırmaya çalışıyor. Bu başarılması zorlu bir denge gösterisi.
Peter L. Berger ve Samuel P. Huntington gibi tanınmış isimlerse derlenen kitap beş bölüm ve onbeş makaleden oluşuyor. Peter L. Berger’in “küreselleşmenin Kültürel Dinamikleri” adlı makalesi ile giriş yapılıyor. Birinci bölümde ise Çin, Tayvan, Hindistan ve Japonya açısından küreselleşmenin boyutlarını anlatan makalelere yer verilmiş. İkinci bölümde Almanya ve Macaristan örneklerinden yola çıkarak Küreselleşme ve bölgesel alt küresellşem kavramları incelenmiş. Üçüncü bölümde çeper ülkeler olarak adlandırılan Şili ve Türkiye gibi ülkelerin durumu ile güney Afrika irdelenmiş, son bölümde ise Amerikanın küreselleştirici rolü üzerinde durulmuştur.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
tez çalışmam için fayda gördüm
Peter L. Berger ve Samuel P. Huntington gibi tanınmış isimlerse derlenen kitap beş bölüm ve onbeş makaleden oluşuyor. Peter L. Berger’in “küreselleşmenin Kültürel Dinamikleri” adlı makalesi ile giriş yapılıyor. Birinci bölümde ise Çin, Tayvan, Hindistan ve Japonya açısından küreselleşmenin boyutlarını anlatan makalelere yer verilmiş. İkinci bölümde Almanya ve Macaristan örneklerinden yola çıkarak Küreselleşme ve bölgesel alt küresellşem kavramları incelenmiş. Üçüncü bölümde çeper ülkeler olarak adlandırılan Şili ve Türkiye gibi ülkelerin durumu ile güney Afrika irdelenmiş, son bölümde ise Amerikanın küreselleştirici rolü üzerinde durulmuştur.