İç yüzüne ermeden anlatamadığım gölge, bir güneş hikayesini zorunlu kıldığında bildim ki camın özü kum, kumun aslı taş. Ne camı kırmak ne de taşı horlamaktı niyetim. Taş ile camı birleştiren kalemin kalbine en evvel ben hamd ettim. Ama düştüm, camın kırılganlığına, taşın sertliğine. Camın tamamına, taşın sessizliğine. Camın özü ateş, taşın özü su değil ki. Başlayalım; benimki hayli uzu bir hikaye.
Kelimelerin okurken ağızda bıraktığı bir tadı var. Ve bu kitap en iyi hissettiren kitaplardan biri… Yazarın başka kitaplarını da okudum. O kelime hengamesinde hep aynı tadı aldım.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
diğer kitapları gibi bu kitabı da keyifle okudum. Bekiroğlu’ nun dilini sevenler beni anlayacaktır.
sürekliyici ve etkileyici bir anlatım. bazı bölümleri tam olarak anlayabilmek için 2 defa okumuşta olsam tavsiye ederim.
Kelimelerin okurken ağızda bıraktığı bir tadı var. Ve bu kitap en iyi hissettiren kitaplardan biri… Yazarın başka kitaplarını da okudum. O kelime hengamesinde hep aynı tadı aldım.
Hangi kitabını okusam ilham aldığım bir yazar. Herkese hitap etmeyebilir, sıkıcılık ve buhran hissi verebilir.
her ne kadar hiç özel isim kullanılmamış olsa da hikaye bana Mısır firavunu Akhenaton’u ve devrini anımsattı.