Herhangi bir öykü kitabını aylar sonra anlatmaya çalışmak, onu yeniden yazmakla bir midir? Göreceğiz. Tek hatamı düzeltiyorum, bu kitap herhangi bir öykü kitabı değil. Bu, Manitu Brautigan tarafından papirüslere yazılmış, defter kontrolünün hemen öncesinde kareli deftere çekilmiş, kenar süsü kırkyama şeklinde tezhiplenmiş enfes bir müretteptir.
Çimlerin İntikamı: Anlatıcının dedesi büyük bir savaşta ölmüş mü ne, ninesinin evine yerleşen Jack adlı şahıs otuz yıldır aylak mıymış, sonra bahçeyi hiç sevmezmiş de türlü işkencelerle yeşilliğin canına tak ettirmiş de doğa bu adamın kolunu yarmasını sağlamış mıymış, arılar falan bir araya gelip saldırırmış da bir şeymiş, sonuçta adam koca bir ağacı benzin döküp yakmış mı, öyle bir şey.
1/3, 1/3, 1/3: Her zamanki gibi yıl 19beatbirşey, yer ABD’nin kuş uçmaz bir yeri, anlatıcının o zamanlar ne yaptığıyla ilgili hiçbir fikri yok. Fikirsizlik kaynaklı bir öykü.
Arka kapakta hayatının geri kalanıyla ne yapacağını soruyor yazar, karakter, kimse. Sorarsan değil, sormazsan bilirsin arkadaş. Sana derinlerden sezgi olarak gelmiştir zaten, mesajı alamadıysan deniz kenarına git, otur. Bu kadar. Düşündüm de, öyküleri okumak için de iyi bir fikir aslında.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Herhangi bir öykü kitabını aylar sonra anlatmaya çalışmak, onu yeniden yazmakla bir midir? Göreceğiz. Tek hatamı düzeltiyorum, bu kitap herhangi bir öykü kitabı değil. Bu, Manitu Brautigan tarafından papirüslere yazılmış, defter kontrolünün hemen öncesinde kareli deftere çekilmiş, kenar süsü kırkyama şeklinde tezhiplenmiş enfes bir müretteptir.
Çimlerin İntikamı: Anlatıcının dedesi büyük bir savaşta ölmüş mü ne, ninesinin evine yerleşen Jack adlı şahıs otuz yıldır aylak mıymış, sonra bahçeyi hiç sevmezmiş de türlü işkencelerle yeşilliğin canına tak ettirmiş de doğa bu adamın kolunu yarmasını sağlamış mıymış, arılar falan bir araya gelip saldırırmış da bir şeymiş, sonuçta adam koca bir ağacı benzin döküp yakmış mı, öyle bir şey.
1/3, 1/3, 1/3: Her zamanki gibi yıl 19beatbirşey, yer ABD’nin kuş uçmaz bir yeri, anlatıcının o zamanlar ne yaptığıyla ilgili hiçbir fikri yok. Fikirsizlik kaynaklı bir öykü.
Arka kapakta hayatının geri kalanıyla ne yapacağını soruyor yazar, karakter, kimse. Sorarsan değil, sormazsan bilirsin arkadaş. Sana derinlerden sezgi olarak gelmiştir zaten, mesajı alamadıysan deniz kenarına git, otur. Bu kadar. Düşündüm de, öyküleri okumak için de iyi bir fikir aslında.
6:45 yayınları farkıyla Amerikan hikayeleri…
Brautigan sevenler okuma listesine eklemeli.
İYİ bir çeviri beklentilerin biraz altında
malesef pek beğenmedim,aldığıma pişman olduğum birkaç kitap arasında 🙁