İşbiliminde devrim yapmış bu kitap keşke yeniden basılsa… Ford’un tahsilat departmanında 500 kişi çalışırken Mazda’nın aynı departmanında neden 5 kişi çalışıyor, Amerikan arabalarında basit bir montaj işlemi için neden Japon arabalarının üretimindekinden daha fazla adam-saat harcanıyor; bu sorunlar nasıl aşıldı; bunların cevabını veren, işakış süreçlerini sorgulayan ve onları yeniden dizayn etmeyi öneren güzel bir kitaptır. Devam kitabıysa işe yaramaz.
Değişim Mühendisliği, kolay okunur ve açık bir üslupla yazılmış, örneklerle desteklenmiş bir kitap olmasına rağmen, günümüz işletme sistemleri için çok büyük bir iddia ile küçük bir adım içermektedir. Orijinali 1993’te yazılmış olan bu kitap, Amerikan orijinli şirketleri referans almakta, ve batı yönetim sistemlerindeki bozuklukları eleştirmektedir. Ayrıntılarıyla anlatılan değişim mühendisliği çalışma prensipleri yeni prosedürleri çağrıştırmakta, Japon firmalarının ikinci dünya savaşı sonrasında uyguladıkları ve rekabette batı firmalarına karşı kazandıkları zaferin mimarı olan stratejik yönetim felsefesinin bazı önemli noktaları, bu prensiplerin arasında önemini yitirmektedir. Kitapta verilen örneklerin somut olması okuyucuya oldukça iyi bir vizyon çiziyor. Yönetim felsefesi ile ilgilenenlerin ve yönetimde değişim yolları arayanların okumalarını tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
İşbiliminde devrim yapmış bu kitap keşke yeniden basılsa… Ford’un tahsilat departmanında 500 kişi çalışırken Mazda’nın aynı departmanında neden 5 kişi çalışıyor, Amerikan arabalarında basit bir montaj işlemi için neden Japon arabalarının üretimindekinden daha fazla adam-saat harcanıyor; bu sorunlar nasıl aşıldı; bunların cevabını veren, işakış süreçlerini sorgulayan ve onları yeniden dizayn etmeyi öneren güzel bir kitaptır. Devam kitabıysa işe yaramaz.
Değişim Mühendisliği, kolay okunur ve açık bir üslupla yazılmış, örneklerle desteklenmiş bir kitap olmasına rağmen, günümüz işletme sistemleri için çok büyük bir iddia ile küçük bir adım içermektedir. Orijinali 1993’te yazılmış olan bu kitap, Amerikan orijinli şirketleri referans almakta, ve batı yönetim sistemlerindeki bozuklukları eleştirmektedir. Ayrıntılarıyla anlatılan değişim mühendisliği çalışma prensipleri yeni prosedürleri çağrıştırmakta, Japon firmalarının ikinci dünya savaşı sonrasında uyguladıkları ve rekabette batı firmalarına karşı kazandıkları zaferin mimarı olan stratejik yönetim felsefesinin bazı önemli noktaları, bu prensiplerin arasında önemini yitirmektedir. Kitapta verilen örneklerin somut olması okuyucuya oldukça iyi bir vizyon çiziyor. Yönetim felsefesi ile ilgilenenlerin ve yönetimde değişim yolları arayanların okumalarını tavsiye ederim.