"... Derin Devlet; statükocu gelenek, hegemonya ve kutsal hiyerarşi demektir. Sadece Devlet aygıtında değil asıl olarak toplum tarafından yaşatılır. Tarih içerisinde görüntü, coğrafya üzerinde ise mekan değiştirerek varlığını sürdürür. Mezopotamya-Akdeniz havzasının uygarlık biçimi olarak Derin Devlet, İktidar ve muhalefetin temel belirleyici gücü ve toplumsal değişimin de kaynağıdır. Derin Devlet adeta bir yarıtanrıdır.Toplumsal muhalefet biçimleri Derin Devlet'in yeniden üretilmiş görüntüleri gibidir. Yönetici elitin hegemonya çeperini ele geçirme ve Derin Devlet'e renk verme mücadelesi, muhalefet geleneğinin özünü oluşturur.."Bu kitap, ülkemizde devlet içi çetelerle karıştırılan Derin Devlet kavramının tarihi arka planı ve felsefi anlamı üzerine teorik bir yaklaşım sunuyor.
Türkiye’nin toplumsal yapısı üzerine siyasi perspektiften yapılan bütün analizler, belirli önyargılara sahiptir. Özellikle sorun iktidar ve muhalefet eksenli ise, analiz sahipleri kendi durdukları yerden bakarak ve mutlaka ideolojik şemaları çerçevesinde arzu ettikleri sonuçlara uygun tahliller yaparlar. Belki de, bu nedenle ülkemizde siyasi tartışmaların en yaygın ve sürekli gündemi bizatihi iktidar ve otorite olgusu yerine rejim ve rejimin niteliği olmaktadır. Sonuçta, savunulan yada karşı çıkılan ideolojik rejim kalıbının ölçü alındığı bir siyasi bağlama sıkışıp kalmak kaçınılmaz olmaktadır.Ahmet Özcan’ın, devinimli yorumlarının en berrak halini bu eserde görebileceksiniz…
Burdaki derin devlet kavramı susurluktaki derin devlet olayı değil..burada daha çok devlet kavramının tarihsel gelişimi üzerinde duruyo..onun için bu yanılgıya düşmeyin..kitap anlaşılması zor konular üzerinde duruyo biraz daha yalın olablirdi..
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
çok güzel bir kitap.kitapta anlatılan derin devlet bugünkü mafya vs olarak değil tam anlamı ile anlatılmış bir kitap.tavsiye ederim.
Türkiye’nin toplumsal yapısı üzerine siyasi perspektiften yapılan bütün analizler, belirli önyargılara sahiptir. Özellikle sorun iktidar ve muhalefet eksenli ise, analiz sahipleri kendi durdukları yerden bakarak ve mutlaka ideolojik şemaları çerçevesinde arzu ettikleri sonuçlara uygun tahliller yaparlar. Belki de, bu nedenle ülkemizde siyasi tartışmaların en yaygın ve sürekli gündemi bizatihi iktidar ve otorite olgusu yerine rejim ve rejimin niteliği olmaktadır. Sonuçta, savunulan yada karşı çıkılan ideolojik rejim kalıbının ölçü alındığı bir siyasi bağlama sıkışıp kalmak kaçınılmaz olmaktadır.Ahmet Özcan’ın, devinimli yorumlarının en berrak halini bu eserde görebileceksiniz…
Burdaki derin devlet kavramı susurluktaki derin devlet olayı değil..burada daha çok devlet kavramının tarihsel gelişimi üzerinde duruyo..onun için bu yanılgıya düşmeyin..kitap anlaşılması zor konular üzerinde duruyo biraz daha yalın olablirdi..