Bireycilik”, modern toplum anlayışının ürünüdür. Modernitenin unsurları, “soyutlanma”, “gelecek yönelimlilik”, “akılcılaşma”, “özgürleşme”, “dünyevîleşme” ve “bireycileşme”dir. Bu unsurların hepsi birbirleriyle bağlantılıdır. Geleneksel toplum anlayışından modern topluma dönüşümü ifade eden “modernleşme”, insan anlayışında da değişimlere sebebiyet vermiştir. Topluluk hayatında grubun bir üyesi olan “kişi”, modern toplumda kendi başına ayakta duran “birey” haline gelmiştir. Bu toplumsal değişim, “din” konusunda da kendisini gösterir. Bu bağlamda karşımıza çıkan dinsel bireycilik, “tercih”, “bilinç”, “mahremiyet”, “eşitlik”, “özgürlük” ve “özerklik” gibi anahtar kavramların öne çıktığı bir toplumsal fenomen olup; bireyin Tanrı’yla ilişkisinin bireyin kendisi tarafından belirlendiğini, bireyin dinî konularda özgürce düşünme ve tartışma hakkının bulunduğunu, bireyin dilediği dine ya da dinî topluluğa girebileceğini, inançlı bireyin aracılara ihtiyacı olmadığını, Tanrısıyla kendi bildiği yolda ve kendi çabalarıyla kendisinin ilişki kurma hak ve görevini savunan görüştür.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Din sosyolojisine ilgi duyanların muhakkak okuması gereken bir kitap.