“Avnî, lisân-ı ecnebî tahsiline müftekar değildi. O bütün dünyânın şâiri olacak bir tecellîde yaratılmıştır. Avrupalılar onu tedkik ve ondan istifade için onun lisânını öğrenmek mecburiyetindedirler. Avrupa’daki muasırin-i şu’arâ içinde bu mecburiyeti takdir edenler bile olsa gerektir. Avrupa lisânlarından birine intisâb tarîkıyla tenmiye-i fikr edebilmek ıztırârî ancak bizim gibi aceze içindir. Avnî gibi e’azıma göre değil! Vâridât-ı fikriyyesi masarıf-ı kalemiyyesine ma’-ziyadetin kifâyet eden bir tüvânger-i irfânın, başka yerlerden, başka diyârlardan istiâneye ne ihtiyacı olur? Mamafih merhûm Fransızca da bilirmiş. Ancak bu biliş onun terceme-i hâl-i edebîsine asla müessir değildir. Çünkü Avnî hiç Fransızca bilmeseydi yine bulacağı mevki-i edebî bu ale’l-âl mevki idi.”Mehmet Âkif Ersoy“İleride Türk şiirinin yenileşme işini tetkik edecek olanlar 1860-1900 arasındaki merhaleye bakarken garip bir endişeyle dalgın kalacaklardır, bir müddet yeniliğin lehinde kati hüküm vermekte tereddüt edeceklerdir. Çünkü bir yenileşme ve bir ilerleme merhalesinde, Türklerin asıl şiirden daha pes ve sathi bir şiire geçmiş olduklarını göreceklerdir; hele o devirde yaşayan ve Avrupa tesirlerinin her türlüsünden azade, tam şarklı bir Yenişehirli Avnì Bey’in maruf olan şiir tariflerini okurlarsa büsbütün şaşıracaklardır. Çünkü bu şarklı şairin, şiiri tarif edişi, o aralık hayatta olan en yeni Fransız şairi Arthur Rimbauld’nun tarifine mutabık gelirken, ondan on, on beş sene sonra en yeni Türk şairi sayılan Tevfik Fikret’in François Coppee gibi en pes ve içtimai bir programla söylemiş olduğu Balıkçılar, Nesrin, Hasta Çocuk gibi manzumelerini okurlarsa Türklerin iyiden kötüye, derinden sathiye, yüksekten pese gittiklerini zannedeceklerdir.”Yahya Kemâl Beyatlı
Derdini idrak etmiş bir şâirin terennüm ettiği hisleri ancak derdini idrâk etmiş bir araştırmacı böylesi bir titizlikle gün yüzüne çıkarabilirdi.
Müfred beyitlerinden birinde böyle diyor Yenişehirli Avnî Bey,
“Hiç kimse olmasın elem-i akla mübtelâ
Derd ü belâ belâ değil idrâkdir belâ”
Konuyla ilgilenen herkesin sabır, gayret ve titizlikle ortaya çıkmış bu eserden müstefid olacağı aşikar.
Prof. Dr. Lokman Turan’a gönülden teşekkürler…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Bu şahane eseri bizlere kazandıran Lokman Turan hocaya ve Kitapyurduna teşekkür ederim. Müthiş bir eser.
Derdini idrak etmiş bir şâirin terennüm ettiği hisleri ancak derdini idrâk etmiş bir araştırmacı böylesi bir titizlikle gün yüzüne çıkarabilirdi.
Müfred beyitlerinden birinde böyle diyor Yenişehirli Avnî Bey,
“Hiç kimse olmasın elem-i akla mübtelâ
Derd ü belâ belâ değil idrâkdir belâ”
Konuyla ilgilenen herkesin sabır, gayret ve titizlikle ortaya çıkmış bu eserden müstefid olacağı aşikar.
Prof. Dr. Lokman Turan’a gönülden teşekkürler…