İki binli yılların başlarından itibaren bilgisayar ve internet teknolojisinin gelişmesiyle, sanal dünyada bir alışkanlık ortaya çıktı: Doğru veya yanlış olmasına bakılmaksızın, bir bilgi veya bir iddia ortaya atılıyor, bağlamından koparılarak o bilgi sanal kullanıcılar arasında yayılıyor ve ona inanılıyor. Zamanla o bilgi kutsallık kazanarak, âdeta ona imân edilir bir hâl alıyor. Artık o bilgiyi değiştirmek bir yana, tartışmaya kalkmak bile bazıları tarafından bu imâna bir saldırı gibi algılanıyor. Hâlbuki, o bilgi aslında baştan yanlıştır, ama değiştirmek artık çok güçtür.Bu duruma en çok alet edilen yazarlardan biri de Oğuz Atay’dır. Bu nedenle elinizdeki kitap, değerli yazar Oğuz Atay’ın okuyucularına bıraktığı edebî emanetlerini korumak yolunda atılan küçük bir adım olarak görülmelidir. Merhum Oğuz Atay’ın adına bilerek veya bilmeyerek, onun yazmadığı veya söylemediği sözleri kendisine ait olarak paylaşmak, bu emanetlere sahip çıkmamak anlamına gelmektedir.Oğuz Atay için, “Alıntı Doğrulama Kılavuzu” da diyebileceğimiz bu kitap, üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; Oğuz Atay’ın hayat hikâyesi ve yazarın yaşamıyla ilgili çarpıtılarak paylaşılan bazı metinlere değinilmiştir. ikinci bölümde; “alıntı doğrulaması” için, Oğuz Atay’ın eserlerinden sanal medyada en çok paylaşılan özgün alıntılar ve bu alıntıların her birinin ait olduğu kitabın künye bilgileri dipnot olarak sayfanın altında verilmiştir. Üçüncü bölümde ise; -bu kitabın asıl konusu olan- Oğuz Atay adına bazı kitaplarda ve sosyal medyada alıntılanan “sahte sözler” derlenmiştir. Bütün bu sözler, ilk harf sırasına göre alfabetik biçimde düzenlenerek okuyucuya sunulmuştur. Yine bu bölümde sahte sözlerin aslında kime ait oldukları, tespit edilebildiği ölçüde dipnot olarak sayfanın altında belirtilmiştir.“İnsan her sözü kuşkuyla karşılıyor artık. Gerçekle düş birbirine karışıyor, yalanın nerede bittiğini anlayamıyoruz. Tutunacak bir dalımız kalmıyor. Tutunamıyoruz.”
Kitap Yorumları - (0 Yorum)