Epsilon Yayıncılık, Alison Weir’in hayal gücüyle birleşen tarihi gerçekleri Dokuz Günlük Kraliçe ile okuyucusuna sunuyor.Damarlarında kraliyet kanı taşıyan Leydi Jane Grey’in ilgi uyandıran ve şok etkisi yaratan hayatını okurken özgürlük bilinciniz değişecek, kaderin varlığına inanacaksınız.Hilekâr bir babanın ve merhametsiz bir annenin kızı olan Leydi Jane Grey, adından çokça söz edilen büyük dayısı Kral VIII. Henry’nin ölümü ile yaşanacak çalkantılı dönemin tanığı olur. Erkek varisleri olmadığı için hayal kırıklığı yaşayan ailesi, zeki ve itaatkâr olan Jane’i tehlikeli bir oyunda piyon olarak öne sürer. Fakat Jane’in kuzeni, Kral VIII. Henry’nin varisi, Kral VI. Edward’ın zamansız ölümü planlarını bozar. Jane, birdenbire kendisini bir egemenlik mücadelesinin ortasında bulur. Gizli dünyasında kitaplarıyla başbaşa kalmayı tercih eden Jane, tahta geçmek gibi bir hırsı olmamasına karşın ihanet, entrika ve trajedi saçan bir ateş kasırgasının önde gelen ismi haline gelir.
Leydi Jane’in doğumundan ölümüne kadar 16.yüzyılın tarihi gerçeklerini kurguyla birleşimini anlatıyor kitap.Birçok kişinin ağzından okuyoruz kitabı,bu yönden oldukça zengin bir görüş açısı var.İnsanların mevki yükseltmek için yaptıkları bütün çirkinliklere tanık oluyoruz.Kendi gözü dönmüşlüklerinin cezasını tabiki masumlarda ödüyor…İç burkan bir sonu olmasına rağmen tarihin kurgulanmış yüzünü ve aşktan yoksun bir anlatımla bir kitap okumak istiyorsanız okuyabilirsiniz.
Boleyn Kızı’nda adı Geçen Lady Jane Grey’in doğumundan ölümüne hayat hikayesi…Gerçekten muhteşemdi.Özellikle idamı çok güzel anlatılmış.Ebeveynlerinin taht hırsı ve erkek çocuk yerine kız evlatla ‘lanetlendirildiklerinden’ kızlarını idama kadar götürüşlerini anlatan muhteşem bir eser.Sonunda gözyaşlarına boğulmuştum.Kesinlikle okunmalı,özellikle de Philipa Gregory sayesinde Tudor tarihine merak duyanlar tarafından…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Leydi Jane’in doğumundan ölümüne kadar 16.yüzyılın tarihi gerçeklerini kurguyla birleşimini anlatıyor kitap.Birçok kişinin ağzından okuyoruz kitabı,bu yönden oldukça zengin bir görüş açısı var.İnsanların mevki yükseltmek için yaptıkları bütün çirkinliklere tanık oluyoruz.Kendi gözü dönmüşlüklerinin cezasını tabiki masumlarda ödüyor…İç burkan bir sonu olmasına rağmen tarihin kurgulanmış yüzünü ve aşktan yoksun bir anlatımla bir kitap okumak istiyorsanız okuyabilirsiniz.
Dokuz Günlük Kraliçe gerçekten okunması gereken bir kitap. okudukça daha fazla zevk alacaksınız.çok kısa sürede bitirdim. herkese tavsiye ederim.
Boleyn Kızı’nda adı Geçen Lady Jane Grey’in doğumundan ölümüne hayat hikayesi…Gerçekten muhteşemdi.Özellikle idamı çok güzel anlatılmış.Ebeveynlerinin taht hırsı ve erkek çocuk yerine kız evlatla ‘lanetlendirildiklerinden’ kızlarını idama kadar götürüşlerini anlatan muhteşem bir eser.Sonunda gözyaşlarına boğulmuştum.Kesinlikle okunmalı,özellikle de Philipa Gregory sayesinde Tudor tarihine merak duyanlar tarafından…
ben pek beğenmedim. daha doğrusu çok sıkıldım okurken çok karışık yazılmış akıcı değildi.
Tudor hanedanlığına merak salmış herkesin okuması gereken harika bir kitap.Özellikle anlatış tarzını çok beğendim.Tavsiye ederim.