... "Entelektüelin siyasi işlevi nedir" sorusuna verilecek cevapsa kaçınılmaz olarak entelektüelin iktidarla, kitlelerle ve toplumsal hakikatle ilişkisine dair ayrıntılı bir analiz gerektiriyor. Foucault'ya göre, on sekizinci yüzyıldan beri Batılı entelektüel kendini hep evrensel bir hakikatin sözcüsü olarak görmüş ve iktidara karşı yapılan siyasi mücadelelerde bu hakikati bilmeyen kitlelerin bilinci, vicdanı ve öncüsü olmaya soyunmuştur. Oysa artık entelektüelin başkalarına ne yapmaları gerektiğini söylemeye hakkı yoktur, çünkü kitleler kendileri için neyin iyi olduğunun bilincindedir. Üstelik, geleneksel entelektüellerin çoğu zaman bilimsel bir söyleme dayanarak ortaya attıkları toplumsal, siyasi, ekonomik kehanetler gerçekleşmediği gibi, verdikleri sözler de yerine getirilmemiştir.Ama Foucault'nun bu eleştirisi, entelektüelin önderliğinin tarihsel sonuçlarından duyulan bir hayal kırıklığından ibaret değil. İktidar, hakikat, bilimsellik gibi kavramların radikal bir biçimde yeniden düşünülmesine dayalı olan ve siyasi anlamda yepyeni bir entelektüel anlayışını getiren karmaşık bir teorik eleştiri.Entelektüelin Siyasi İşlevi, Batı'da çok geniş kapsamlı tartışmalara neden olan bu yeni entelektüel anlayışının arkasındaki hakikat ve iktidar analizlerini bir araya getiriyor. Tüm toplumu kuşatan iktidar ilişkilerinin yeni tahakküm biçimleri yaratmadan nasıl değiştirilebileceğini düşünmek isteyenler için...
Foucault’nun okuduğum ilk kitabıydı bu. Foucault’ya başlamak isteyenler için birebir. Dili gayet anlaşılır, ağır değil ve çeviri de gerçekten başarılı. Bitirdikten sonra insanın üzerinde “Foucault etkisi” bırakıyor. Mutlaka okunmalı
Foucault’nun entelektüel hakkındaki görüşlerini ders, röportaj, makale gibi çeşitli şekillerde ifade etmiş. Bu kitap da bunlerın derlemesi. Foucault şöyle diyor: “Entelektüel’in rolü, herkes hakkında ifade bulmamış hakikati söylemek için ‘biraz öne ya da biraz yana’ çıkmak değildir; entelektüelin rolü, daha çok iktidar biçimlerine karşı, bu biçimlerin hem nesnesi hem aracı olduğu yerde mücadele etmektir: ‘Bilginin’, ‘hakikatin’, ‘bilincin’, ‘söylemin’ oluşturulduğu düzende.” Ve entelektüeli bir bütünlük oluşturan iktidar-hakikat ikilisinin karşısında, kendini iktidar olarak koymayan bir karşı-iktidar olarak konumlandırıyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Foucault’nun okuduğum ilk kitabıydı bu. Foucault’ya başlamak isteyenler için birebir. Dili gayet anlaşılır, ağır değil ve çeviri de gerçekten başarılı. Bitirdikten sonra insanın üzerinde “Foucault etkisi” bırakıyor. Mutlaka okunmalı
FOUCAULT görüşlerinin bir parçası ağır diline rağmen güzel bir eser
entelektüel ile ilgilenmiş yazarlar. hem said hem sen hem de bekleyen diğerleri. elbette önemlidir foucaultun entelektüele bakışı.
FOUCAULT, ÖZNE VE İKTİDAR’DA ELE ALDIĞI GİBİ BİYOPOLİTİKANIN YAPISI ÜZERİNDE DURMUŞTUR. BU ESERDEN EN GENİŞ BİÇİMDE ANLAŞILACAK GENEL KAVRAM BUDUR.
Foucault’nun entelektüel hakkındaki görüşlerini ders, röportaj, makale gibi çeşitli şekillerde ifade etmiş. Bu kitap da bunlerın derlemesi. Foucault şöyle diyor: “Entelektüel’in rolü, herkes hakkında ifade bulmamış hakikati söylemek için ‘biraz öne ya da biraz yana’ çıkmak değildir; entelektüelin rolü, daha çok iktidar biçimlerine karşı, bu biçimlerin hem nesnesi hem aracı olduğu yerde mücadele etmektir: ‘Bilginin’, ‘hakikatin’, ‘bilincin’, ‘söylemin’ oluşturulduğu düzende.” Ve entelektüeli bir bütünlük oluşturan iktidar-hakikat ikilisinin karşısında, kendini iktidar olarak koymayan bir karşı-iktidar olarak konumlandırıyor.