Türkiye devrimci hareketinde “Cezaevi gerçeği” çok konuşulur, çok bilinir. Kıvılcımlı’nın, ömrünün 22 yıldan fazlasını geçirdiği ve her dönemini “üniversiteye” çevirdiği hapishaneleri incelememesi, etüt etmemesi düşünülemezdi. Nitekim etmişti de.Dr. Hikmet Kıvılcımlı'nın sunmakta olduğumuz bu çalışması uzun süredir varlığı bilinen, hatta mikrofilm kopyaları birden çok kuruluşta bulunan Eski Türkçe el yazısı notlarından oluşmaktadır.Kıvılcımlı Enstitüsü Derneği (KED) de Hollanda'daki arşivden bu çalışmanın yeni ve çok daha temiz bir kopyasını temin etmiş, tamamen gönüllü ve kolektif bir çalışma ile yeni harflere çevrilerek basıma hazırlanmasını sağlamıştır.Elinizdeki metin işte o incelemenin ilk yayınlanışı oluyor............Son olarak: 80 yıllık bir metni sadeleştirmek yerine olduğu gibi kendi kelime ve cümleleriyle yayımlayarak metnin arkasına bir sözlük eklemeyi uygun bulduk. Ayrıca orijinal sayfaların resimlerini de hem belge olsun, hem de okunamayan kelimeleri belki okuyan olabilir diyerek kitaba ekledik.Yayınevimiz bu çalışmanın yayımlanmasına sadece yardımcı olmakta ve ortaya çıkarılan bu eser KED'in bir çalışması olarak arşivlerimizde/kitaplıklarımızda yerini almaktadır.Hareketimizin en üretken insanı olan Dr. Hikmet Kıvılcımlı'ya sevgi ve saygılarımızla...Sorun Yayınları Kolektifi ve KED Gönüllüleri
Doktor Kıvılcımlı’nın bu çalışmasını otuzlu yılların hemen başında, henüz marksist-leninist olduğu yıllarda, Elazığ Cezaevi’nde yazmış olduğu tahmin ediliyor. Sorun Yayınları tarafından kitabın 120 sayfa olduğu ilan edilmiş olsa da, aslında 50 sayfa. Sunuş, sözlük ve Kıvılcımlı’nın el yazısı notlarını (bu orijinal notların çok kalitesiz fotoğrafları kitaba konulmuş) çıkarttığınız vakit kitap ancak 50 sayfa kadar.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Yazar,cezaevlerindeki hiyerarşiyi a dan z ye anlatıyor,okunması gereken bir eser.
Türkiye’deki cezaevlerine dair kısıtlı literatür nedeniyle bu alanda çalışanların muhakkak okuması gereken bir eser.
Doktor Kıvılcımlı’nın bu çalışmasını otuzlu yılların hemen başında, henüz marksist-leninist olduğu yıllarda, Elazığ Cezaevi’nde yazmış olduğu tahmin ediliyor. Sorun Yayınları tarafından kitabın 120 sayfa olduğu ilan edilmiş olsa da, aslında 50 sayfa. Sunuş, sözlük ve Kıvılcımlı’nın el yazısı notlarını (bu orijinal notların çok kalitesiz fotoğrafları kitaba konulmuş) çıkarttığınız vakit kitap ancak 50 sayfa kadar.
Tarihi dönemde hapishanenin işleyişini konu ediniyor.