Tarihsel gerçeklikten çıkan modernlik, bir öz olmaktan öte bir fenomendir. Hem de tarih ve toplum içine gömülerek görünüm kazanan, çeşitli kurumlara, teknolojilere, simgelere (anlamlandırma söylemlerine), bilme biçimlerine ve yaşama tarzlarına dönüşen bir fenomen. Oysa Batı dışı toplumlarda ne endüstri devrimi yaşanmıştır ne de aydınlanma geleneğinin özgün bilimsel ve düşünce devrimleri. Modern toplum olmadan modernlikten bahsedilmektedir. Böylesi bir yerde hayali modernlik ortaya çıkar. Çünkü modernlik, modern toplumun bir karşılığıdır. Bu toplum biçiminin örgütlenmesi, ilişkileri, üretim biçimleri ve nesnel koşulları olmadan modernlikten bahsetmek mümkün değildir. Kısaca modern toplum olmadan modernite olamaz. Bu nedenle Batı-dışı toplumlarda modernlik, özün tarihsel koşulların bir ürünü olarak ortaya çıkmayıp, aydın ve yöneticilerin önderliğinde geliştirilen bir hayaldir. Türkiye'de de bunu gözlemlemekteyiz.Elinizdeki kitap Türkiye'deki modernleşme hedefinin niçin bir hayal olarak kaldığını irdeliyor.
Osmanlıdan başlayarak Cumhuriyete uzanan modernliğin sosyoloji eşliğindeki karakteristiğini ortaya koyan kitap, hayali modernlik olarak adlandırdığı bu durumun gerçekliğini değişik açılardan ortaya koyuyor. Son dönem Osmanlısını ve Cumhuriyet dönemi modernlik anlayışını etkileyen, hatta buna damgasını vuran fikirler kadar söz konusu modernliğe alternatif fikirleri de tarihsel dönemleri ve fikir babaları eşliğinde işleyen bir kitap. Modernliğin ülkemizdeki yansımalarını, nasıl anlaşıldığını, hangi toplumsal kurumları nasıl etkilediğini ve bu hususta sosyolojinin nasıl bir “ileri karakol” vazifesini gördüğünü özellikle bilgi üretimi, siyaset ve din örnekleriyle sergileyen kitabı, modernleşme maceramızı merak edenler kadar sosyoloji meraklılarına da tavsiye ederim. Çünkü sosyolojinin sadece mevcut durumu/toplumu değil, aynı zamanda olması tasarlanan “modern bir toplum”u yaratmakta nasıl kullanıldığının ülkemizdeki tarihi bu kitapta mevcut.
Çok güzel bir kitap olmuş,anlatımda çok açık. Geçmiş yıllarda Öğrenciniz olma fırsatını yakalamış olmak benim için büyük gurur kaynağı… Engin bilgilerinizi bizimle ve tüm okurlarla paylaştığınız için teşekkür ederim. Yeni kitaplarınızı bekliyoruz… Saygı ve sevgilerimle…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Eser, Türk modernleşmesini, hayalî modernlik kavramsallaştırması etrafında zihnî bir tasarım olarak ele almaktadır.
Osmanlıdan başlayarak Cumhuriyete uzanan modernliğin sosyoloji eşliğindeki karakteristiğini ortaya koyan kitap, hayali modernlik olarak adlandırdığı bu durumun gerçekliğini değişik açılardan ortaya koyuyor. Son dönem Osmanlısını ve Cumhuriyet dönemi modernlik anlayışını etkileyen, hatta buna damgasını vuran fikirler kadar söz konusu modernliğe alternatif fikirleri de tarihsel dönemleri ve fikir babaları eşliğinde işleyen bir kitap. Modernliğin ülkemizdeki yansımalarını, nasıl anlaşıldığını, hangi toplumsal kurumları nasıl etkilediğini ve bu hususta sosyolojinin nasıl bir “ileri karakol” vazifesini gördüğünü özellikle bilgi üretimi, siyaset ve din örnekleriyle sergileyen kitabı, modernleşme maceramızı merak edenler kadar sosyoloji meraklılarına da tavsiye ederim. Çünkü sosyolojinin sadece mevcut durumu/toplumu değil, aynı zamanda olması tasarlanan “modern bir toplum”u yaratmakta nasıl kullanıldığının ülkemizdeki tarihi bu kitapta mevcut.
Çok güzel bir kitap olmuş,anlatımda çok açık. Geçmiş yıllarda Öğrenciniz olma fırsatını yakalamış olmak benim için büyük gurur kaynağı… Engin bilgilerinizi bizimle ve tüm okurlarla paylaştığınız için teşekkür ederim. Yeni kitaplarınızı bekliyoruz… Saygı ve sevgilerimle…