Kavramsal ve kurumsal olarak "hilafet"in ele alındığı kitap İslam Tarihi’nin idari-siyasi sürecini yetkin bir dil ile ortaya koymakta. En büyük önderlik olan hilafetin serüvenini Türkiye’nin ve bölgenin yakın tarihi ile birlikte işleyen kitap, yıllardır etkisini sürdüren darbeci geleneğin kökenlerine de ışık tutmakta.Bu kitap saltanat yıkılırken ve T.C. kurulurken yaşanan gelişmelerin "Resmi Tarih" dışında çekilmiş resmi ve tutulmuş kaydıdır. Bizimle bu kadar ilgili ve bu kadar yararlı bir kitaptan okuyucuların yoksun bırakılması bir kayıptır. Kaybı kazanca dönüştürmek üzere bu "saklı kitabı" açığa çıkarıp sizlere sunuyoruz.
Reşid Rıza, bu eserinde geçmiş ulemanın hilafetle ilgili fikir ve düşüncelerini değerlendirmiş, bu görüşleri derinliğine müzakere etmiştir. İslâm tarihinde örnek hilafetin, Raşid Halifelerin hilafeti olduğunu açıklamış, “sahih hilafeti” bu şekilde nitelemiştir. Saltanatın veya zorla ele geçirilmiş emirliğin kesinlikle hilafet olamayacağını delilleriyle ortaya koymuştur. Hatta meşhur sosyolog İbn Haldun’un kabul ettiği “mütagallibe asabiyet” kavramını ve yönetim şeklini de geniş bir şekilde eleştirmiştir. Ayrıca Osmanlı hilafetini, elde ediliş biçimini ve 20. yy. başındaki uygulamaları ilmî olarak konu edinmiş, o günün şartlarına uygun çok ciddi öneriler getirmiştir. Osmanlı’daki hilafeti devre dışı bırakarak, yeni hilafet arayışlarına ve hilafet tesis etmek isteyen siyasî otoritelere de çok ciddi tenkitler getirmiştir.
eserin muhtevası müthiş hiç bir eserini okumamıştım ama bir çok eserini okyacağım izlenimini verdi hilafetin şeri dayanakları tarihsel gelişimi osmanlının hilafet algısı ve uygulaması çok güzel analiz edilmiş.Ayrca çözüm önerileride ortaya konmuş
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Reşid Rıza, bu eserinde geçmiş ulemanın hilafetle ilgili fikir ve düşüncelerini değerlendirmiş, bu görüşleri derinliğine müzakere etmiştir. İslâm tarihinde örnek hilafetin, Raşid Halifelerin hilafeti olduğunu açıklamış, “sahih hilafeti” bu şekilde nitelemiştir. Saltanatın veya zorla ele geçirilmiş emirliğin kesinlikle hilafet olamayacağını delilleriyle ortaya koymuştur. Hatta meşhur sosyolog İbn Haldun’un kabul ettiği “mütagallibe asabiyet” kavramını ve yönetim şeklini de geniş bir şekilde eleştirmiştir. Ayrıca Osmanlı hilafetini, elde ediliş biçimini ve 20. yy. başındaki uygulamaları ilmî olarak konu edinmiş, o günün şartlarına uygun çok ciddi öneriler getirmiştir. Osmanlı’daki hilafeti devre dışı bırakarak, yeni hilafet arayışlarına ve hilafet tesis etmek isteyen siyasî otoritelere de çok ciddi tenkitler getirmiştir.
içinde bulunduğumuz ahval ve şeriata dair çarpıcı ayrıntılar, çıkar beklentileri.. ve olası projeler
eserin muhtevası müthiş hiç bir eserini okumamıştım ama bir çok eserini okyacağım izlenimini verdi hilafetin şeri dayanakları tarihsel gelişimi osmanlının hilafet algısı ve uygulaması çok güzel analiz edilmiş.Ayrca çözüm önerileride ortaya konmuş