Hoşça Kal Trabzon, bir kız çocuğunun kaleminden, Birinci Dünya Savaşı yıllarına rastlayan on iki, on dört yaşları arasında, bombardıman ve işgal korkusuyla ailesiyle birlikte Trabzon'dan kaçışlarını ve İstanbul'a yerleşmelerini anlatan gerçek bir yaşam öyküsü. Rus gemilerinin şehre saldırılarında yaşanan olaylar, Erzurum'un düşmesiyle işgalin kesinleşmesi, göç yolculuğu sırasında karşılaştıkları sıkıntı ve tehlikeler, kaldıkları şehirlerdeki yaşamları, geride bıraktıkları vatana duyulan özlemin yerini İstanbul'a gelmenin heyecanına bırakışı...
daha önce de bu konuyla ilgili çeşitli romanlar okumuştum ama bu yazarın notlarından derlenerek yazıldığı için daha etkileyici buldum.insanların hangi şartlar altında evlerini vatanlarını terkettiklerini çarpıcı bir şekilde anlatıyor.ben çok beğendim kitabı.sürükleyici, 1 günde bitirdim. kitaba kapılıp gidiyorsunuz.yazarın notlarının devamı bir yangında yokolduğundan kitabın devamını okuyamıyoruz.tavsiye ederim.
Günlük tarzında yazılmış harika bir kitap Bir dönemin savaş ortamından bahsediyor Tarih meraklıları için ideal bir kitap fakat kitabın sonu geldiğinde aklınızda bir sürü soru işareti oluyor Çünkü kitabın ikinci bölümü malesef yazarın günlüğü bir yangında yandığı için oluşturulamamış Yine de insanların nasıl vatanlarından çıkartılıp, hangi şartlarda göç etmek zorunda kaldıklarını anlamamız açısından okunması gereken bir kitap…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
İşgal yıllarında küçük bir kızın, başından geçenlerini tüm çıplaklığıyla bulabileceğiniz bir kitaptır.
daha önce de bu konuyla ilgili çeşitli romanlar okumuştum ama bu yazarın notlarından derlenerek yazıldığı için daha etkileyici buldum.insanların hangi şartlar altında evlerini vatanlarını terkettiklerini çarpıcı bir şekilde anlatıyor.ben çok beğendim kitabı.sürükleyici, 1 günde bitirdim. kitaba kapılıp gidiyorsunuz.yazarın notlarının devamı bir yangında yokolduğundan kitabın devamını okuyamıyoruz.tavsiye ederim.
Günlük tarzında yazılmış harika bir kitap Bir dönemin savaş ortamından bahsediyor Tarih meraklıları için ideal bir kitap fakat kitabın sonu geldiğinde aklınızda bir sürü soru işareti oluyor Çünkü kitabın ikinci bölümü malesef yazarın günlüğü bir yangında yandığı için oluşturulamamış Yine de insanların nasıl vatanlarından çıkartılıp, hangi şartlarda göç etmek zorunda kaldıklarını anlamamız açısından okunması gereken bir kitap…