Hz.İbrahim; inançlı bir insanın kararlı tutumu sayesinde önünde hiçbir engelin duramayacağının açık örneğini oluşturur. İnanç; kararlılığı gerektirir. İnançta tortu olmaz. Eğer inanmıyorsa anne, baba, kardeş ve kan bağı ile doğan akrabalığın hiç değeri yoktur, inanç karşısında. Hz. İbrahim, bunu babasına karşı göstermiştir. Tevhid inancını haykırmak için Nemrud’un hiç bir tehdit ve korkutmasına pabuç bırakmamıştır. Onun için “ülü’l-azim” peygamberlerden olmuştur.Allah emri karşısında; evladını kurban etmekten çekinmeyen bir insanın azmi vardır, Hz. İbrahim’de. Kurban, asıl olarak, en sevdiği şeyi Hak için verebilmektir. Şeytan taşlama; Hz. İbrahim’de anlamını bulur. Bu taş, bir duvara taş atmaktan ibaret değildir. “Oğlunu niçin kurban ediyorsun? Sende hiç acıma yok mu?” diyen Şeytanı dikkate almayan sağlam bir inanç örneği sergilemiştir, Hz. İbrahim.Sağlam imanı sayesinde ateşin yakmaması, Hz. İbrahim’e has bir olaydır. Küçük bir bebek ile eşini; kuş uçmaz kervan geçmez bir diyara bırakıp gitmek, ancak Allah’ın emrine tavizsiz olarak uyan Hz. İbrahim’e hastır.Dik durmasını bilen, taviz vermeyenler, Nemrutlara karşı başarılı olurlar. Allah’ın emirleri karşısında asla tırsmayan, bir kenara çekilip, işi savsaklamayanlar ilahi ödüle layık olurlar. Her Nemrud’un bir İbrahim’i vardır.Hz. İbrahim, elinde, avucunda ne varsa onları fakir, fukara, yoksul, muhtaç ve kimsesizlere dağıtmaktan zevk alırdı. Herkese yemek yedirmeyi severdi. “Halil İbrahim sofrası” ismi, bunun için söylenmiştir.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)