İblis tarih boyunca “Hak Dinler”i bozmak ve kavimleri “helak”a sürüklemek için elinden geleni arkasına koymamıştır. “Kadim Planı”nı işleten ve ademoğlunu cehenneme sürüklemek için intikam hırsıyla tutuşan İblis ve köleleri, son bir hamle daha yapmışlardır. İnsanlığın en son kurtuluş reçetesi olan Kur’an’a ve Kur’an’daki İslam’a, “şirk kanalları” açarak; “İslam potansiyeli”ni, bugünkü küresel çağdaş “New Age pis suları”nın “havuz”una kanalize ederek, dünyayı ele geçirmenin bir manivelası yapmak amacındadırlar. Bu aldanış fitnesi, insanoğlunun tarih boyunca tekrarlanan aldanışının, maalesef son bir kere daha “Yaklaşan Saat”te tekrarlanmasından başka birşey değildir. İşte Sonsuz Yüce Rabb’imizin geçmişte ve haldeki “aldanmış ve aldatıcılar”ın akibetiyle ilgili engellenemez ve önlenemez yargısı:(Şeytan), onlara vadediyor, onları ümitlendiriyor. Oysa şeytan, onlara aldanmadan başkasını vadetmez.Böyle olanların(şeytan ve ona tabi olanların), barınağı cehennemdir. Ve onlar, oradan bir çıkış yolu da bulamazlar.[NİSA(4)/120-121]
Tasavvuf bugün paralel bir din haline gelmiştir. Eski alimlerden bugüne ahlak ve arınma üzerine çalışmalar hakkında bir çok değerli bilgiler ulaşsa da tasavvuf büyükleri ıstılahi uygulamalar ile yetinmeyip yeni bir inanç sistemi oluşturmuştur. İslamın fetih dönemlerinden itibaren İran, Yunan, Hint diyarlarının kaynaklarına ulaşan alimler ve oranın islamlaşan alimlerinin yeni felsefeler üretmesi; Bir bakıma Kuran ve Sünnetullah ile yetinememesi bozulmalara neden olmuştur. Bugünkü Matrix-Simülasyon felsefesi İslama aykırıdır. Kitap özetle bunları anlatıyor.
İblis tarih boyunca “Hak Dinler”i bozmak ve kavimleri “helak”a sürüklemek için elinden geleni arkasına koymamıştır. “Kadim Planı”nı işleten ve ademoğlunu cehenneme sürüklemek için intikam hırsıyla tutuşan İblis ve köleleri, son bir hamle daha yapmışlardır. İnsanlığın en son kurtuluş reçetesi olan Kur’an’a ve Kur’an’daki İslam’a, “şirk kanalları” açarak; “İslam potansiyeli”ni, bugünkü küresel çağdaş “New Age pis suları”nın “havuz”una kanalize ederek, dünyayı ele geçirmenin bir manivelası yapmak amacındadırlar
Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Yani dâimâ ilâhî müşâhedenin, -diğer bir ifâdeyle- ilâhî kameraların gözetimi altında bulunduğumuzun farkında olarak, bu şuur ve idrâk ile yaşamaktır.
Tasavvuf; bir arınma disiplinidir. Allahʼtan uzaklaştıran her şeyden sakınarak “takvâ”ya erebilme yoludur. Nefsânî ihtirasları dizginleyip rûhânî istîdatları inkişâf ettiren bir mânevî terbiyedir.
Tasavvuf; Peygamber Efendimiz’e vâris olmuş gerçek mürebbîlerin elinde; nefsin tezkiye, kalbin tasfiye edildiği mânevî bir mekteptir.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Tasavvuf bugün paralel bir din haline gelmiştir. Eski alimlerden bugüne ahlak ve arınma üzerine çalışmalar hakkında bir çok değerli bilgiler ulaşsa da tasavvuf büyükleri ıstılahi uygulamalar ile yetinmeyip yeni bir inanç sistemi oluşturmuştur. İslamın fetih dönemlerinden itibaren İran, Yunan, Hint diyarlarının kaynaklarına ulaşan alimler ve oranın islamlaşan alimlerinin yeni felsefeler üretmesi; Bir bakıma Kuran ve Sünnetullah ile yetinememesi bozulmalara neden olmuştur. Bugünkü Matrix-Simülasyon felsefesi İslama aykırıdır. Kitap özetle bunları anlatıyor.
İblis tarih boyunca “Hak Dinler”i bozmak ve kavimleri “helak”a sürüklemek için elinden geleni arkasına koymamıştır. “Kadim Planı”nı işleten ve ademoğlunu cehenneme sürüklemek için intikam hırsıyla tutuşan İblis ve köleleri, son bir hamle daha yapmışlardır. İnsanlığın en son kurtuluş reçetesi olan Kur’an’a ve Kur’an’daki İslam’a, “şirk kanalları” açarak; “İslam potansiyeli”ni, bugünkü küresel çağdaş “New Age pis suları”nın “havuz”una kanalize ederek, dünyayı ele geçirmenin bir manivelası yapmak amacındadırlar
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.
Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Yani dâimâ ilâhî müşâhedenin, -diğer bir ifâdeyle- ilâhî kameraların gözetimi altında bulunduğumuzun farkında olarak, bu şuur ve idrâk ile yaşamaktır.
Tasavvuf; bir arınma disiplinidir. Allahʼtan uzaklaştıran her şeyden sakınarak “takvâ”ya erebilme yoludur. Nefsânî ihtirasları dizginleyip rûhânî istîdatları inkişâf ettiren bir mânevî terbiyedir.
Tasavvuf; Peygamber Efendimiz’e vâris olmuş gerçek mürebbîlerin elinde; nefsin tezkiye, kalbin tasfiye edildiği mânevî bir mekteptir.