Kur’ân’ın nazil olduğu dönemden itibaren erkeklerin yanı sıra kadınların da Hz. Peygamber'in mesajını öğrenme ve öğretme konusunda büyük çaba sarf ettikleri bilinen bir husustur. Başta Hz. Âişe olmak üzere çok sayıda kadın sahâbî, hadis rivayetine önemli katkılarda bulunmuş; tarihsel süreçte kesintisiz biçimde devam eden bu gelenek özellikle Hicrî sekiz ve dokuzuncu asırlarda zirve noktasına ulaşmıştır. Türkler'in kurmuş olduğu Memlükler Devletinin hâkimiyet yıllarına rastlayan bu iki asırda kadınların ilmî hayattaki etkinlikleri açıkça fark edilir bir boyut kazanmıştır.Bu çerçevede çeşitli alanlarda eser vermiş olmakla birlikte özellikle Hadis ilmiyle alakalı çalışmalarıyla ön plana çıkan Memlükler döneminin büyük âlimlerinden İbn Hacer el-Askalânî, söz konusu asırlarda çok sayıda kadın muhaddisten ders okuması bakımından dikkat çekmektedir. Dahası kendisinin doğrudan ya da dolaylı olarak ders aldığı yedi yüz otuz civarındaki hocanın altmışa yakını kadındır. İbn Hacer, gerek kendi ilmî hayatı gerekse çağın önemli şahsiyetleri hakkında bilgi verdiği muhtelif eserlerinde, küçük yaşlardan itibaren hadis derslerine katılan, devrin önemli âlimlerinden hadis okuyup icâzet alan ve aynı zamanda birçok erkek âlime ders veren çok sayıda kadın muhaddisten de söz etmektedir.Bu çalışmada İbn Hacer'in hadis okuduğu kadın hocaları başta olmak üzere Hadis ilminde öne çıkan diğer kadın muhaddisler çeşitli yönleriyle ele alınmıştır. Ayrıca Memlükler dönemi ilmî hayatında kadınların konumu üzeride de durulmuştur.
Bu eser iki özelliği ile dikkat çekmekte. Birincisi, İslam dünyasında kadına verilen değeri ortaya koymakta, ikincisi ise kadınların Hadis ilmine katkısını net bir biçimde göstermektedir. Bilindiği üzere İbn Hacer Hadis ilminin temel direklerinden birisidir. Memlükler döneminde yaşamış olan bu âlim kendi ifadesiyle 60 civarında kadın hocadan ders almıştır. Bu durum, Müslüman Türk kültüründe kadının eğitim öğretim faaliyetlerine aktif bir şekilde katıldığını göstermektedir. Dahası ilk hükümdarı da Şecerüddür adında bir kadın olan Memlükler döneminde kadınların, sadece ilmi hayatta değil, bununla birlikte siyasi, sosyal ve mimari alanda da etkin oldukları tespiti yapılmaktadır. Eserin, özellikle Klasik Hadis Edebiyatı ve Hadis Tarihi ile ilgilenenlere faydalı olacağı açıktır. Bunun yanı sıra eser, feminist söylemin iddiasının aksine kadınların tarihsel süreçte her zaman ve durumda sürekli ikincileştirilmediğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Israrla tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Bu eser iki özelliği ile dikkat çekmekte. Birincisi, İslam dünyasında kadına verilen değeri ortaya koymakta, ikincisi ise kadınların Hadis ilmine katkısını net bir biçimde göstermektedir. Bilindiği üzere İbn Hacer Hadis ilminin temel direklerinden birisidir. Memlükler döneminde yaşamış olan bu âlim kendi ifadesiyle 60 civarında kadın hocadan ders almıştır. Bu durum, Müslüman Türk kültüründe kadının eğitim öğretim faaliyetlerine aktif bir şekilde katıldığını göstermektedir. Dahası ilk hükümdarı da Şecerüddür adında bir kadın olan Memlükler döneminde kadınların, sadece ilmi hayatta değil, bununla birlikte siyasi, sosyal ve mimari alanda da etkin oldukları tespiti yapılmaktadır. Eserin, özellikle Klasik Hadis Edebiyatı ve Hadis Tarihi ile ilgilenenlere faydalı olacağı açıktır. Bunun yanı sıra eser, feminist söylemin iddiasının aksine kadınların tarihsel süreçte her zaman ve durumda sürekli ikincileştirilmediğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Israrla tavsiye ederim.