“Sahibim doğma büyüme Fatihlidir. Gezmeyi seven biridir. Bu gezmelere beni de çokça götürürdü. Gittiğimiz yerleri bana anlatırdı uzun uzun. O yüzden buraları gayet iyi bilirim.” “O zaman sen, insanların konuştuğu dili anlıyorsun, öyle mi?” “Evet, anlıyorum. Dert etme, sen de öğrenirsin. Zor değil. İnsanlarla yaşadığında hele de benim sahibim gibi iyi yürekli, bilgili, okumayı seven biriyle karşılaşırsan çok daha çabuk ve severek öğrenirsin.” Duman, Mestan’ın, sahibiyle olan ilişkisini çok beğendi. “Acaba benim de bir sahibim olur mu?” diye geçirdi içinden. Duman, eve doğru baktı. “Evin çok güzelmiş,” dedi Mestan’a. ... Mestan’ın sesini duyan Yusuf Bey, bir anda irkildi. Ok gibi fırladı yerinden. Hemen kapıya koştu. Kapıyı açar açmaz karşılaştığı Mestan, birden bire onun üstüne atladı. Mestan’ı kucağına alan Yusuf Bey, sevinçten ne yapacağını şaşırdı. Mestan’ın başını okşayarak: “Neredesin dünden beri? Meraktan öldüm. Hiç bu şekilde gidilir mi?” dedi. Siz de Mestan’ın nerede olduğunu, yavru kedi Duman’ın başına gelenleri ve neler yaptıklarını merak etmiyor musunuz?.. Tarihî yarımadayı da içinde barındıran Fatih ilçesine ve hayata dair pek çok bilgi ile donanacağınız macera dolu bir günü iki sevimli kedinin gözünden görmeye, onlarla bu yolculuğa çıkmaya ve bugünü onlarla geçirmeye ne dersiniz?..
Kitap Yorumları - (0 Yorum)