İstihbarat Raporlarına Göre İsrail’in Gap Senaryosu
Yayın Tarihi: 30.11.2005
ISBN: 9789756237816
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 272
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 13.5 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
Tevrat'ta Yazılanlar Uygulamaya mı Konuluyor? Vaad Edilmiş Topraklar Nereye Kadar? Kutsal Planlar Neler? Ve Daha Birçok Bilinmeyen Denklem Bu Kitapta! Sami Ofer Olayı Da Dahil İsrail'in Gap Senaryosu Genişletilmiş Haliyle Ortalığı Çok Karıştıracak!!! İsrail Devleti'nin resmi olarak kurulduğu günden bu yana Ortadoğu'da çatışma, kan ve gözyaşı eksik olmadı. Asırlar boyu dışlanan, işkence gören ve sürgün hayatı yaşamak zorunda kalan Yahudiler, kendileri için kutsal olan topraklara yerleştikten sonra, geçmişte yaşadıklarının hesabını sormak istercesine her geçen gün sınırları genişleyen işgallerle tüm dünyanın kalbinin attığı bölgeyi daimi bir savaş alanına çevirdiler. Tevrat'ta belirtilen vaad edilmiş topraklara ulaşmak için sınır tanımayan İsrail Devleti, radikal bir stratejik karar daha almış gibi görünüyor. "RAB bu ulusların tümünü önünüzden kovacak. Sizden daha büyük ulusların topraklarını mülk edineceksiniz." Dini Devlet olan İsrail, Tevrat'tan yapılan bu alıntıyı doğrulamak istercesine gözünü Güneydoğu'daki topraklarımıza dikti.. Bu çerçevede, yıllardır Musevi kökenli Türk vatandaşları üzerinden GAP bölgesinde arazi alımı yapıyor ve gelecekte karşılayamayacağı bir yaşamsal ihtiyaç haline gelecek olan suyu elde etmek için her türlü hamleyi yapmaktan çekinmiyor. "Ya suyu üretmek için imkan yarat, ya da su için savaş" gizli parolasıyla hareket eden İsrail'in yıllardır Güneydoğu'da çok uluslu şirketler ve Yahudi kökenli Türkler üzerinden yürüttüğü faaliyetler Türk istihbarat raporlarına da konu olunca işler karışıyor ve karşılıklı çalışmalar derinleştiriliyor. Elinizdeki kitabın yazarı vasıtasıyla basına ilk kez yansıdığı günden itibaren büyük ses getiren bu konu, son gelişmeler ışığında Sami Ofer olayını da içine alacak şekilde bu kitapla geniş kapsama alındı... Kitapta hiçbir yerde bulamayacağınız istihbarat raporlarının tam metinleri ve Güneydoğu bölgemizde sinsice ilerleyen tehdidin iç yüzü cesurca karşınıza çıkıyor. Belge ve dokümanlarıyla gerçek şu an ellerinizde, okuyun ve bu sorunun üzerindeki sis perdesini siz kaldırın: İsrail'in Kuzey Irak'tan sonraki hedefi Güneydoğu'yu işgal etmek mi?
yahudiler var oldukları gunden berı yayılmacı bir politika izlerken bunu ne denli bencilce yaptıklarını tüm tarih kıtapları yazıyor.yazar israilin ülkemiz üzerindeki cıkarlarını acıkca anlatmaya calısmıs.-her ne kadar ıstıhbarat raporlarında bahsi gecen konuların kesinliği kanıtlanmamıs olsa da-ama bu gerceklerın inkar edilemeyeceği acık. bu yüzden biz türk halkına cok fazla görev düşmektedir.yahudiler ülkemizin topraklarında sinsi sinsi dolasırken uyumayalım
İsrailin bugün yerleştiği bölgede kalmayı nasıl sağladığını ve Gap bölgesinde yapmaya çalıştıklarını anlatıyor. Ancak tam manasıyla belgelendirilemediği ortada…
İsrail’in “vadedilmiş topraklar” ülküsünde yer alan Dicle ve Fırat havzalarını elde etme isteği bitmek bilmiyor. Bu uğurda her türlü istihbari, siyası ve ticari faaliyetleri devam ediyor. Kitapta İsrail devletinin nasıl kurulduğundan, Yahudilerin Osmanlı zamanındaki ilişkilerinden kısaca bahsedildikten sonra, ağırlıklı olarak yakın zamanda Güneydoğu Bölgemizde yürüttükleri faaliyetler ele alınmış. Tabi bir de Ofer dosyası açılmış. Ancak kitabı, konunun önemini tam olarak ifade edebilecek ağırlıkta bulmadığımı belirtmeliyim.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
yahudiler var oldukları gunden berı yayılmacı bir politika izlerken bunu ne denli bencilce yaptıklarını tüm tarih kıtapları yazıyor.yazar israilin ülkemiz üzerindeki cıkarlarını acıkca anlatmaya calısmıs.-her ne kadar ıstıhbarat raporlarında bahsi gecen konuların kesinliği kanıtlanmamıs olsa da-ama bu gerceklerın inkar edilemeyeceği acık. bu yüzden biz türk halkına cok fazla görev düşmektedir.yahudiler ülkemizin topraklarında sinsi sinsi dolasırken uyumayalım
İsrailin bugün yerleştiği bölgede kalmayı nasıl sağladığını ve Gap bölgesinde yapmaya çalıştıklarını anlatıyor. Ancak tam manasıyla belgelendirilemediği ortada…
İsrail’in “vadedilmiş topraklar” ülküsünde yer alan Dicle ve Fırat havzalarını elde etme isteği bitmek bilmiyor. Bu uğurda her türlü istihbari, siyası ve ticari faaliyetleri devam ediyor. Kitapta İsrail devletinin nasıl kurulduğundan, Yahudilerin Osmanlı zamanındaki ilişkilerinden kısaca bahsedildikten sonra, ağırlıklı olarak yakın zamanda Güneydoğu Bölgemizde yürüttükleri faaliyetler ele alınmış. Tabi bir de Ofer dosyası açılmış. Ancak kitabı, konunun önemini tam olarak ifade edebilecek ağırlıkta bulmadığımı belirtmeliyim.