Telif Bildirimi ve Kitap Kaldırma İstekleri İçin
Kadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir Hikaye

Kategori: Tarih Yazar: Ute Gerhard Yayınevi: Runik Kitap

Kadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir Hikaye

    Tanıtım Bülteni
     Kadın Hareketleri ve Feminizm kitabında, Fransız Devrimi’yle birlikte başlayıp ivme kazanan kadın hareketinin çeşitli durakları ve ana akımları anlatılıyor. 1848 Devrimi etrafında örgütlü bir toplumsal hareketin başlaması, yirminci yüzyılın dönüm noktasında kadın örgütlerinin ve toplumsal etkilerinin ulaştığı zirve noktası, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kadınların eşit vatandaşlık haklarına sahip olması ve nasyonal sosyalizm zamanında kadın hareketlerinin Avrupa çapında yaşadığı gerileme, 1970’den sonra doğan “yeni” feminizm hareketi ve son olarak yirmi birinci yüzyılın başlarında feminizm ve cinsiyet ilişkilerinde yaşanan değişimlerin kadınların durumuna olan etkileri ayrıntılı bir şekilde ele alınıyor. Ortak bir amaca hizmet eden feminizm ve kadın hareketi kavramlarının, ortaya çıkışlarından bugüne kadar ne gibi kültürel ve siyasi problemlerle karşılaştığını gösteren Ute Gerhard, günümüzde sosyal medyayla yükselişe geçen kadın hareketlerine değinerek geleceğe dair birtakım yorumlar da yapıyor. Ute Gerhard, Johann Wolfgang Goethe Üniversitesinde Cinsiyet Çalışmaları konusunda yıllarca ders vermiş emekli sosyoloji profesörüdür. Almanya’nın birleşmesinden önceki Federal Cumhuriyet’te kadınlar ve cinsiyet tartışmalarıyla ilgilenen ilk araştırmacılardan biriydi.
    SatıcıKitap AdıBağlantı
    TrendyolKadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir Hikaye Satın Al
    KitapyurduKadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir Hikaye Satın Al
    D&RKadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir Hikaye Satın Al
    IdefixKadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir Hikaye Satın Al
    BKM KitapKadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir Hikaye Satın Al
    HepsiburadaKadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir Hikaye Satın Al
    Nadir KitapKadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir Hikaye Satın Al
    N11Kadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir Hikaye Satın Al
    Amazon TürkiyeKadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir Hikaye Satın Al
    Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
    Kadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir HikayePDF6.23 MB İndir
    Kadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir HikayeEPUB6.96 MB İndir
    Kadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir HikayeMOBI5.49 MB İndir
    Kadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir HikayeODF5.86 MB İndir
    Kadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir HikayeDJVU7.32 MB İndir
    Kadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir HikayeRAR4.76 MB İndir
    Kadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir HikayeZIP4.39 MB İndir

    ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ

    Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
    Kadın Hareketleri ve Feminizm – 1789’dan Bugüne Bir HikayePDF6.23 MB İndir

    Sponsorlu Kitaplar: Tamamı Ücretsiz 10 Kitap

    Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
    Belki de Sevemedik - 1PDF6.23 MB İndir
    Belki de Sevemedik - 2PDF5.80 MB İndir
    Belki de Sevemedik - 3PDF6.10 MB İndir
    Sadece Allah'a Bırak - 1PDF5.10 MB İndir
    Sadece Allah'a Bırak - 2PDF5.50 MB İndir
    Sadece Allah'a Bırak - 3PDF5.80 MB İndir
    Bir Yudum AşkPDF4.75 MB İndir
    Dua Gibi SevPDF5.40 MB İndir
    Sessizlik Artık SensizlikPDF5.90 MB İndir
    Yüreğin Yorgunluk GörmesinPDF5.65 MB İndir

    Benzer Kitaplar




    Kitap Yorumları - (5 Yorum)


    Kadınlar,18. yüzyıldan itibaren özellikle Aydınlanma dönemi sonrası pek çok alanda toplumsal, siyasal, sosyal, hukuki, idari gibi var olan eşitsizliklere ve toplum içindeki rollerine karşı mücadeleye başlamışlardır. Kadınların 19. yüzyılın ortalarından itibaren erkeklerle eşit statü, eşit haklar ve özgürlükler için verdikleri mücadeleler feminizm kavramını ortaya çıkarmıştır. Temelde cinsiyet ayrımcılığına karşı tavır alan Feminizm, bütün alanlarda kadınların maruz kaldığı baskıların ve denetimlerin ortadan kaldırılmasının gerekliliğini savunan ve ataerkil yapılanmaların önüne geçerek kadınların meşru haklarına ulaşmada mücadele eden bir yaklaşımdır.

    Eserde bu minvalde Feminizm’in hangi aşamalardan geçtiğini, kadınların 18. ve 19. yüzyıllarda nasıl uğraşlar verdiğini bizlere çok güzel aktarmaktadır.

    Feminizm, içinde kadınların özgürleşmesi, baskı altında tutulmalarının engellenmesi, haklarının meşrulaştırılması, kamusal veya özel alandaki eylemlerinde ve faaliyetlerinde ve eşit haklara sahip olma durumunu kapsayan bir yaklaşımdır. Araştırmacımız Gerhard da geçmişten günümüze pek çok Alman kadının hakları için hangi mücadeleleri verdiğini bize tarihsel akışı ile bu gelişmeleri akıcı bir üslupla aktarabilmiştir.

    Şahsen hemcinslerimin verdiği mücadeleleri okumaktan ben oldukça zevk aldım ve kitapta ismi geçen pek çok kadın feministi araştırıp biraz daha bilgi sahibi olmaya çalışacağım. Bence Atatürk’ün bizlere sağladığı hakların değerini bilerek bu tarz okumalar yapmak ve kendimizi geliştirmekten kaçınmamalıyız.


    Gerhard’a göre “kadın hareketi” ve “feminizm” Almancada farklı anlamları ve siyasi görüşleri yansıtırlar, bunun yanında ikisi de kadınların yaşamın her alanına eşit katılım sağlamasıyla ilgili. Kadın hareketleri tarihsel fenomenlerle birçok farklı şekilde okunabilen sosyal hareketler, feminizm bu anlamı kapsamakla birlikte siyasi bir teoriyi de ifade ediyor. Amaçları arasında köklü değişimler, eleştirilere argüman üretme gibi statükoyu tehlikeye düşürecek eylemler var, dolayısıyla iktidarın farklı kimlikler atfedip savaş açtığı farklı feminizm hareketleri farklı savunmalar türetmiş, eylemler de o ölçüde farklılık göstermiş ama maksat aynı. “Feminizm” terimi ilk kez 1880’lerde Hubertine Auclert tarafından  “erkekçiliğe” karşı siyasi yol gösterici bir ilke olarak kullanılmış, ardından “feminist” sıfatını taşıyan kongreler düzenlenmiş, farklı ülkelerdeki feministler birbirlerinin kongrelerine giderek desteklerini sunmuşlar. Terim Batı dünyasında hızla yayılmış, kadın hareketi anlamında kullanılmaya başlanmış ama Almancada günümüzde bile radikallik anlamı içeriyormuş. Aşağılama anlamıyla ve iftira niteliğinde kullanılması olumsuz bir yan etki olarak görülebilir, gündelik dile yerleşmesi 1970’lerin kadın hareketlerinin sonucu. Bu hareketlerin örgütlü biçimleri özellikle 1789’dan sonra “cinsiyet özelliği sınıf ayrımının ötesinde siyasi bir kategoriye ve burjuva toplumunun liberal düzeninin bir tür kurucusuna dönüşünce” türemeye başlamış, kadınlara haklarının verilmemesi ekonomik ve sosyal açıdan cinsiyet ayrımının kadınların yaşam ve özgürlük alanlarını iyice daraltması sonucu ortadan kaldırılması gereken en büyük sorun olarak görülmüş. Kısacası her dönemde kadınlar çeşitli biçimlerde görmezden gelinmiş ve kadınların iktidarla mücadelesi o iktidarın doğasına göre biçimlenmiş.

    Öncülerin başarıları üzerinde durarak kahraman kadınların yaşamlarını detaylarıyla anlatıyor Gerhard, bu kadınlar değişen her rejime karşı taviz vermeden durarak varlıklarını “dayatmışlar” resmen, görmezden gelinemeyecek hale geldikleri zaman kazanımlar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamış. Tabii erk hemen yerleşik normlara sığınarak muhalif sesleri kısmış, örneğin 1793’te eşit miras hakkı dile getirilince devrimci yasa koyucular ailenin kutsallığı görüşüne sarılarak bu hakkı engellemişler. Pek çok alanda seslerini yükseltmeyi bilmiş kadınlar, ortak servete katılmaktan köleliğin kaldırılmasına dek çeşitli alanlarda eserler verip eylemler düzenlemişler. Kendi aralarında süren tartışmalar da var, eşit haklar konusunda olduğu kadar mücadele yöntemleri ve kadınlığın tanımı da tartışma konusu olmuş, düşünsel temeller de çeşitlenmiş.

    1848’den itibaren Marx ve Saint-Simon etkisi ortaya çıkıyor örneğin, kadınların o dönemde çıkardıkları gazetelerin etkisiyle mücadele tekrar canlanıyor. Flora Tristan ve yoldaşları “sosyal mutluluğun sırrı” konusunda “genel özgürleşmenin doğal ölçüsü”nün önemini vurguluyorlar, yeni bir aşk ve cinsel özgürlük tanımı geliştiriyorlar, “romancılık” gibi bazı alanlarda da üstünlüğü ele geçiriyorlar. Almanya’da çıkan Frauen-Zeitung nam gazete önemli, Alman kadınlarının oluşturduğu meclisler de önemli, özellikle direniş biçimleri dikkat çekici. Yahudi kadınlar aktif olarak katılıyorlar harekete, ilk girişimler maddi yetersizlikler yüzünden kısa süre sonra başarısız olsa da sonrakiler için altyapı oluşuyor, iyi. İşçi hareketlerine katılım düzeyi de yüksek, kadınlar sadece patronu değiştirmenin hiçbir işe yaramayacağını bildikleri için devrim için çalışıyorlar ve dernekleri tekrar kapatılıyor. “Avrupa çapındaki bu ilk kadın hareketinin devlet otoritesi tarafından ne kadar tehlikeli görüldüğü özellikle uygulanan ağır baskılarla açıkça belli olmaktadır.” (s. 43) Öte yandan ABD’deki kadın hareketleri de Avrupa’da yankılanmaya başlıyor, oradaki hareketler seçkin erkeklerce desteklendiği için örgütler hızla büyüyor, Avrupa’daysa tam tersi.

    Savaştan günümüze kadarki hareketleri de inceliyor Gerhard, 1970’lerdeki yeni dalgayı değerlendiriyor ve mücadelenin geleceğine dokunarak bitiriyor araştırmasını. Alana sağlam bir katkı bu metin, kadın hareketlerini ve feminizmin tarihini merak eden okurlar kaçırmamalı.


    Günümüzde sosyal medyayla yükselişe geçen kadın hareketlerine değinerek geleceğe dair birtakım yorumlar da yapıyor.


    Kadın hareketinin gelişim sürecini teorik ve pratik düzeyde masaya yatıran ve aşama aşama anlatan bu kitapta feminizm mücadelesinin örnekleri irdelenmektedir.


    kısa ve öz bir anlatım olmuş. kadın çalışmaları için başlangıç kitabı olabilir

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    *

    *

    *