"Tekeller, oligarşi, özgürlük tutkusu yerine egemenlik tutkusu, giderek artan sayıda küçük veya güçsüz ulusun, en zengin ve en güçlü birkaç ulus tarafından sömürülmesi; bütün bunlar, emperyalizmin, onu asalak ve çürümeye yüz tutmuş kapitalizm olarak tanımlamamıza neden olan özelliklerini yaratmıştır. Burjuvazisinin, sermaye ihracı gelirleriyle ve "kupon keserek" giderek artan ölçüde yaşadığı "rantiye devletin", tefeci devletin kuruluşu, emperyalizmin gün geçtikçe ete kemiğe bürünen bir eğilimi olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çürüme eğiliminin, kapitilazmin hızla büyümesini dıştaladığına inanmak bir hata olur; durum kesinlikle böyle değildir. Emperyalizm çağında belirli sanayi dalları, burjuvazinin belirli tabakaları ve belirli ülkeler, bu eğilimlerden kâh birini, kâh ötekini, şu ya da bu ölçüde gösterir. Genel olarak kapitalizm, geçmişe göre çok daha hıızlı büyür. Fakat bu büyüme, yalnızca genelde giderek bir dengesizlik kazanmakla kalmamaktadır. Bu dengesizlik, sermaye gücü en yüksek ülkelerin (İngiltere) çürümesinde kendisini özellikle gösterir."(10. Bölüm: Emperyalizmin Tarihteki Yeri)
okunması gereken kitaplardan biridir.herkesin baş köşesinde olmalıdır.emperyalizmin ne denli kötü bir olgu olduğunu göstermektedir.herkesin okuduktan sonra ders çıkarması gerekir
emperyalizmin gerçek sebepleri tekelleşme trostler ve karteller…lenin bu sefer emperyalizmin nedenlerine eğiliyor. piyasaya egemen olan bir tekel bu sefer başka bir piyasaya yöneliyor. tabii aynı şeyi diğer ülkelerin de tekelleri aynı şeyi yapıyor ve sonuç olarak uluslararası platformda bir mücadele varıyor. işte emperyalizmin gerçek sebebi. diğer tanımlar tamamen geçersiz, çünkü onlar doğru olsaydı roma imparatorluğunun da emperyalistlerden sayılması gerekirdi.
Dünyadaki egemenliğin veriler ve toplumsal ilişkiler üzerinden sorgulanmasıyla ulaşılması kaçınılmaz sonuç olarak emperyalist-kapitalist sistemin teşhiri. Lenin kitapta kapitalizmin başlangıç aşamasında var olan rekabetin kaçınılmaz olarak tekelci piyasaya ve bunun sonucu olarak daha fazla yoksulluk, işsizlik, ölüm ve köleleşmeye yol açacağını ve bunun karşısında ister istemez oluşan toplumsal muhalefetin toplumsal çelişkileri çözmesinin kaçınılmazlığını ortaya koyuyor. Mesela sebeplerinden birisi; dünyadaki az sayıda tekelci burjuvazinin, bütün dünya halklarını yoksulluğa, açlığa ve sömürüye mahkum ederek,(sadece anlaşmalı hükümetlerle değil, anlaşamadığı zaman işgalle) asalakça yaşaması. Ülkelerin burjuva devlet niteliği giderek yıkılıyor ve yerini tekelci burjuva devlet niteliği alıyor.Dünyayı para kazanmak için yaratılmış olarak gören uluslararası tekeller, önlerine çıkan engelleri aşmak için hiçbir yola başvurmak çekinmiyorlar. Savaşlar, işgaller ve bunların sonucu binlerce insanın ölümü ve çok daha fazlasının yoksulluk içinde yaşaması. Ve giderek daha çok insan, giderek daha az insanın (tekelleşen) kölesi durumuna geliyor…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
okunması gereken kitaplardan biridir.herkesin baş köşesinde olmalıdır.emperyalizmin ne denli kötü bir olgu olduğunu göstermektedir.herkesin okuduktan sonra ders çıkarması gerekir
emperyalizmin gerçek sebepleri tekelleşme trostler ve karteller…lenin bu sefer emperyalizmin nedenlerine eğiliyor. piyasaya egemen olan bir tekel bu sefer başka bir piyasaya yöneliyor. tabii aynı şeyi diğer ülkelerin de tekelleri aynı şeyi yapıyor ve sonuç olarak uluslararası platformda bir mücadele varıyor. işte emperyalizmin gerçek sebebi. diğer tanımlar tamamen geçersiz, çünkü onlar doğru olsaydı roma imparatorluğunun da emperyalistlerden sayılması gerekirdi.
Dünyadaki egemenliğin veriler ve toplumsal ilişkiler üzerinden sorgulanmasıyla ulaşılması kaçınılmaz sonuç olarak emperyalist-kapitalist sistemin teşhiri. Lenin kitapta kapitalizmin başlangıç aşamasında var olan rekabetin kaçınılmaz olarak tekelci piyasaya ve bunun sonucu olarak daha fazla yoksulluk, işsizlik, ölüm ve köleleşmeye yol açacağını ve bunun karşısında ister istemez oluşan toplumsal muhalefetin toplumsal çelişkileri çözmesinin kaçınılmazlığını ortaya koyuyor. Mesela sebeplerinden birisi; dünyadaki az sayıda tekelci burjuvazinin, bütün dünya halklarını yoksulluğa, açlığa ve sömürüye mahkum ederek,(sadece anlaşmalı hükümetlerle değil, anlaşamadığı zaman işgalle) asalakça yaşaması. Ülkelerin burjuva devlet niteliği giderek yıkılıyor ve yerini tekelci burjuva devlet niteliği alıyor.Dünyayı para kazanmak için yaratılmış olarak gören uluslararası tekeller, önlerine çıkan engelleri aşmak için hiçbir yola başvurmak çekinmiyorlar. Savaşlar, işgaller ve bunların sonucu binlerce insanın ölümü ve çok daha fazlasının yoksulluk içinde yaşaması. Ve giderek daha çok insan, giderek daha az insanın (tekelleşen) kölesi durumuna geliyor…