Bugün, karamsar bulutlar sarmıştı, iç benliğini. İnsanın insana acımasızlığını kabul edemiyordu. Yüzyıllar ötesinden Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş, Yunus Emre, Mevlana ve diğerlerinin öğretisi, sözleri anlamsız, boş şeyler miydi?Aşık Veysel, Kara Toprak şiirinde sadık yari kara toprağın cömertliğini anlatmıyor muydu? Ya Güneş..üzerinde vücut bulduğumuz dünyamızın anasıydı, babasıydı. Canımıza can katan enerjinin kaynağıydı. Bedenimizin büyük bölümünü oluşturan su, soluduğumuz hava, ısındığımız ateş, besinlerimizi yetiştiren toprak, arınıp temizlenmemiz, kirden, pastan kurtuluşumuz, daha neler neler..Hepsinin arkasında güneş vardı. Güneşin cömertliği vardı.Peki diyordu kendi kendine Gültekin. Güneş cömert, toprak cömert, hava, su cömert. Her biri hayat verici, hayat bağışlayıcı, ama insanar niçin birbirinin gözünü oyuyor?
Kitap Yorumları - (0 Yorum)