Suruç’tan sonra duyduğumuz ve söylediğimiz sözlerden başka bir anlama eriştik. Önce delik deşik oldu ruhlarımız, ardından hiç gitmemecesine benliğimize yerleşti o demir gibi sözler. Bağrımızın ortasında yankılanan o patlamadan saniyeler önce tarihe ve insanlığa seslenen kelimeler ruhumuza yer etti. Ondandır ki Suruç’ta katledilen 33 canımızı, ölümden çok tarihte ve bizde yer eden aklımıza ve ruhumuza mıh gibi çakılan sözleriyle, amaçlarıyla anıyoruz. Onların su gibi saydam sözleri, sinsiliğe karşı savunmasız eşkere delikanlılıkları kalleş bir bombanın kamasıyla yarıda kesilen sloganları ruhumuzun, bilincimizin manifestosu. İnadına o günden beri “Arin’den Sibel’e yürüyoruz zafere”, “Gezi’den Kobanê’ye kardeşlik köprüsü” kuruyoruz dirençle. Ve Rojava’da boy veren yeni yaşamı birlikte savunmaya, birlikte inşa etmeye daha büyük bir tutkuyla inanıyoruz.-Figen Yüksekdağ
Kitap Yorumları - (0 Yorum)