“Michel Foucault muhteşem bir yazar, dikkate şayan -son derece disiplinli ve tutarlı- bir görüş açısına sahip; bu açı eserine öylesine yoğun tesir ediyor ki, eseri eşsiz bir özgünlük kazanıyor.”Edward Said“Kliniğin Doğuşu, bize defaatle, aleni hedefi özne ve öznelliği bertaraf edip, kendi söyleminde kaybolarak, insan bilgisi ve davranışını idare eden anonim kuralların formüle edilmesine giden yolu açık tutmak olan bir filozof-tarihçinin suretine, şahsi ve ayırt edici vasıflarına bakıverme olanağı sağlıyor.”Jean StarobinskiFoucault bu kitabında 18. yüzyılda başlayan bir devrimi ele alıyor: Tıbbın amacı artık hastalığa çare bulmak değil, hastayı sağlıklı tutmaktır. Galen’den o devre dek gelmiş süreklilikler yeni çağın eşiğinde ufalanıp, yeni bir düzene yer açar. Fransız Devrimi’yle hız kazanan bu dönüşüm hastalıktan ne anlaşıldığını, semptomların nasıl okunacağını ve en önemlisi de yaşamla ölümün farkını yeniden şekillendirdi. Doktorun gözünün gördükleri öne çıkmaya başlar; modernler bu yeni klinik bakışı patolojik anatomiyle biraraya getirerek yaşamı yeni gözlerle görmeye başlar. Foucault’nun hocası Canguilhem’i takiple kaleme aldığı bu kavram tarihi çalışmasıyla insanın hakikatinin dönüşümüne ışık tutuyor.
“hasta yoktur, hastalık vardır” paradigmasından bugün geçerli olan “hastalık yoktur, hasta vardır” paradigmasına geçişi çok güzel bir şekilde açıklayan her tıp öğrencisine okunması farz olmuş eser. zahmetlidir biraz ama o zahmete değer.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
“hasta yoktur, hastalık vardır” paradigmasından bugün geçerli olan “hastalık yoktur, hasta vardır” paradigmasına geçişi çok güzel bir şekilde açıklayan her tıp öğrencisine okunması farz olmuş eser. zahmetlidir biraz ama o zahmete değer.