Yirmi yaşlarındaki genç Kahireli Muhammed, ailesinden ve onu bekleyen durağan evlilik hayatından kurtulup biraz soluklanmak için yakın arkadaşı Moneim’le birlikte şehrin merkezinde bir oda kiralamaya karar verir. Merkezde yaşamanın iş bulmasını kolaylaştıracağı bahanesiyle ailesinden izin koparan Muhammed ve arkadaşının asıl amacı mekânı garsoniyer olarak kullanmaktır. Ancak mahremiyetin ve özel yaşamın pek de sağlam sınırlarla korunmadığı, insanın bazen kurt bazen kuzu olduğu bu metropolde hayat sürprizlerle doludur: İki arkadaş, hiçbir şeyin göründüğü kadar basit olmadığını yaşayarak öğrenecektir.Arap edebiyatının yeni nesil başarılı temsilcisi Muhammed S. El-Azab, Kahire’deki genç nüfusun yaşamına, toplumun geneline yayılan yozlaşmaya dürüstçe ve mizah dolu bir yaklaşımla ışık tuttuğu bu romanıyla, hem yaşadığı coğrafyada hem de dünya genelinde övgü topladı.
El-Azab Mısır’ın yeni kuşak edebiyatçıları arasında en parlak olanlarından biriymiş ve Arap edebiyatının yükselen yıldızıymış, toplumsal çürümeyi çok iyi işliyormuş ve bir sürü şey. İşliyor gerçekten, anlatısı yirmili yaşlardaki iki arkadaşın şehir merkezinde ev tutma çabalarının sebeplerini -bağımsızlık ihtiyacı, cinsellik ve erkekler için kendine ait bir oda- duygusal eğitimden geçen bir gencin bakış açısıyla biçimleniyor. Kronolojiden uzak, zamanda atlamalarla kurulan çatının altında çakal emlakçılardan hayat kadınlarına, toplumun farklı kesimlerinden farklı yozlaşma çeşitleri inceleniyor, uçarı bir ruhun dürbünü nereye dönükse orayı görüyoruz.
Dürüst ve trajikomik. El-Azab sıkı bir anlatı kurmuş. Bir göz atın.
Yakın geçmişte Mısır’da geçen bir anlatı. Anlatılan toplum bizimkine çok yakın. Ama benim asıl ilgimi çeken genç bir erkeğin hayattan beklentisi,hayata bakışı ve düşüncelerine aralanan bir kapı olmasıydı. Bir kadın olarak sadece 90 sayfalık bir kitapla ilk defa günümüzde bizimkine benzeyen bir toplumda genç bir erkeğin nasıl bir kafa yapısına sahip olduğunu bu kadar net anladım.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
El-Azab Mısır’ın yeni kuşak edebiyatçıları arasında en parlak olanlarından biriymiş ve Arap edebiyatının yükselen yıldızıymış, toplumsal çürümeyi çok iyi işliyormuş ve bir sürü şey. İşliyor gerçekten, anlatısı yirmili yaşlardaki iki arkadaşın şehir merkezinde ev tutma çabalarının sebeplerini -bağımsızlık ihtiyacı, cinsellik ve erkekler için kendine ait bir oda- duygusal eğitimden geçen bir gencin bakış açısıyla biçimleniyor. Kronolojiden uzak, zamanda atlamalarla kurulan çatının altında çakal emlakçılardan hayat kadınlarına, toplumun farklı kesimlerinden farklı yozlaşma çeşitleri inceleniyor, uçarı bir ruhun dürbünü nereye dönükse orayı görüyoruz.
Dürüst ve trajikomik. El-Azab sıkı bir anlatı kurmuş. Bir göz atın.
Mısır, ilgi çekici bir ülke. Kahire Mısırın kalbi. Arap edebiyatının kalbi Mısırda atıyor. Arap edebiyatının Mısır kolundan güzel bir metin..
Yazar öyküsünü kısa kısa denemelerle anlatmış
Modernizm ve gelenek arasında kalan hayatı anlatıyor.
Yakın geçmişte Mısır’da geçen bir anlatı. Anlatılan toplum bizimkine çok yakın. Ama benim asıl ilgimi çeken genç bir erkeğin hayattan beklentisi,hayata bakışı ve düşüncelerine aralanan bir kapı olmasıydı. Bir kadın olarak sadece 90 sayfalık bir kitapla ilk defa günümüzde bizimkine benzeyen bir toplumda genç bir erkeğin nasıl bir kafa yapısına sahip olduğunu bu kadar net anladım.