Kendi sorunlarını görmemek için gözlerine mil çeken Türkiye'nin gelişmesinin önündeki en büyük yapısal engel köylülük ve tarımdır. Türkiye, inatla görmezden geldiği ve çözmemekte direndiği bu konuyu hayatın zorlaması sonucunda görmek zorunda kaldı... Köylülük sadece fakirlik değil, bir zihniyettir. Köylülerin çoğunlukta olduğu toplumlarda demokratik tepki gelişmez, birey ortaya çıkmaz. Böyle bir toplum; demokratik haklar peşinde olmaz, faili meçhuller peşinde koşmaz, Susurluk'a kafa kaldırmaz, derin darbelere ses çıkartmaz... Türkiye, bu sorunla yaşayamaz. Yapısal bir değişikliğe gitmeden ne bu sorun, ne de bu soruna bağlı olarak ortaya çıkan diğer sorunlar çözülebilir. Yeryüzüne ulaşmak istiyorsak, köylülük yakamızdan düşmeli.... Artık böyle bir sorunun olduğunu biliyoruz. Şimdi sıra çözümleri bulma, onları uygalayacak cesareti göstermekte.
Mehmet Altan, tüm kitaplarında olduğu gibi bu eserinde ekonomik aklın ön planda tutulması gereğinin önemle altını çiziyor. Tarım ile ilgili ülke sorunlarını konu alan bu eserde de nüfusumuzun yarısı tarım kesiminde çalışmasına rağmen hantal bürokratik zihniyet ve politik suistimaller nedeniyle 3.5 milyonluk ABD çiftçisinin dörttebiri kadar bile tarım ürünü üretemediğimizi. Verimli tarım alanlarını teşvik etmek yerine yılda 37 gün çalışmayı gerektiren buğday üretimine önem verildiğini, bunun da ihtiyaçtan fazla buğday üretimine sebep olurken, diğer tarım ürünlerini ithal etmek zorunda kaldığımızı, hayvancılığa önem verilmemesi nedeniyle Avrupalı ve ABD’linin onaltıda biri kadar ancak et tüketebildiğimizi….vs.birçok gerçek tesbitleri bu eserde görebiliyoruz.
cumhuriyetimizin ekonomi yonunden yanlislarini ve suanki ekonomiyi dogru okuyabilmeyi anlatmayi amac edinmis yazarimiz. yerinde tespitleri ile ekonomi dunyamiza baska bir bakis acisi kazandiracak.
Mehmet Altan’ın, köylülük diye diye dilinde tüy bitti. Bu kitabında artık kendisi manşete taşıma ihtiyacı hissetmiş olsa gerek köylülüğü. Yeterli miktarda üretemememiz tüketemememizin nedenlerini hep aynı sonuca bağlıyor: Köylü sayımızın fazla olması. Toplum köylülükten çıkmadığı sürece doğru talepleri gelişemez ve ekonomik yönden katma değeri yüksek şeyler üretemez. Olaya İktisat hocalığının verdiği engin bilgi ile yaklaşan ve ekonomiden hiç anlamayanların bile sıkılmadan okuyabilecekleri bir kitap…
bence köylülerin sorunlarını ortaya koyma açısından güzel bir kitap Ayrıca avrupadaki köylülerin durumunu bizim köylülerle karşılaştırmıştır.bence başarılı sayılabilir.yanlız köylünün temel sorunlarına yüzeysel yaklaşılmış
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Mehmet Altan, tüm kitaplarında olduğu gibi bu eserinde ekonomik aklın ön planda tutulması gereğinin önemle altını çiziyor. Tarım ile ilgili ülke sorunlarını konu alan bu eserde de nüfusumuzun yarısı tarım kesiminde çalışmasına rağmen hantal bürokratik zihniyet ve politik suistimaller nedeniyle 3.5 milyonluk ABD çiftçisinin dörttebiri kadar bile tarım ürünü üretemediğimizi. Verimli tarım alanlarını teşvik etmek yerine yılda 37 gün çalışmayı gerektiren buğday üretimine önem verildiğini, bunun da ihtiyaçtan fazla buğday üretimine sebep olurken, diğer tarım ürünlerini ithal etmek zorunda kaldığımızı, hayvancılığa önem verilmemesi nedeniyle Avrupalı ve ABD’linin onaltıda biri kadar ancak et tüketebildiğimizi….vs.birçok gerçek tesbitleri bu eserde görebiliyoruz.
cumhuriyetimizin ekonomi yonunden yanlislarini ve suanki ekonomiyi dogru okuyabilmeyi anlatmayi amac edinmis yazarimiz. yerinde tespitleri ile ekonomi dunyamiza baska bir bakis acisi kazandiracak.
Mehmet Altan’ın, köylülük diye diye dilinde tüy bitti. Bu kitabında artık kendisi manşete taşıma ihtiyacı hissetmiş olsa gerek köylülüğü. Yeterli miktarda üretemememiz tüketemememizin nedenlerini hep aynı sonuca bağlıyor: Köylü sayımızın fazla olması. Toplum köylülükten çıkmadığı sürece doğru talepleri gelişemez ve ekonomik yönden katma değeri yüksek şeyler üretemez. Olaya İktisat hocalığının verdiği engin bilgi ile yaklaşan ve ekonomiden hiç anlamayanların bile sıkılmadan okuyabilecekleri bir kitap…
bence köylülerin sorunlarını ortaya koyma açısından güzel bir kitap Ayrıca avrupadaki köylülerin durumunu bizim köylülerle karşılaştırmıştır.bence başarılı sayılabilir.yanlız köylünün temel sorunlarına yüzeysel yaklaşılmış