'Sevda Dağı’nın eteklerine kurulmuş küçük bir kasabada Şaşkınlar Apartmanı’nın giriş katında oturan, zinhar otobüse binip evden uzaklaşamayan, 110 kilo genç bir kadın Teyyare. Onun üst katında evden çıkamayan, berberini dahi eve çağıran, agorafobiden muzdarip Sabit Bey. Ve üçüncü katta elleri temizlik yapmaktan yara içinde, her gün bir kalıp sabun bitiren, sabun satıcısı bir adama âşık, titizlik hastası OKB’li güzeller güzeli Elmira… Ruhsal açmazlardan muzdarip üç farklı insanın hayatı, apartmanlarına Haziran adlı bir öğretmenin gelişiyle değişmeye başlar. Şaşkınlar apartmanının dördüncü katına taşınan ezoterik sırlara vakıf Haziran öğretmenle kendi içsel merkezlerine dönmeye, asıl kaynağı fark etmeye, içlerindeki sonsuz Tanrı parçacığı, kâinat varlığı Öz Benliklerini keşfetmeye başlarlar. İlk önce Sınırsız Zekâ bilinçaltı ve ardından Öz Benliklerinden mesajlar almaya başlayan bu üç kahraman aşk ve vuslat yolunda eşsiz bir yolculuğa çıkarlar. Öz benliğin aydınlık evrenine ve Bilinçdışı zihnin muazzam dehlizlerinde girmeye başlarlar. Üç Kahraman içindeki bu merkezcil noktanın farkına vardığı andan itibaren, özünü keşfetmeye başlayacak ve bu doğrultuda ona ulaşmaya çabalayacaktır. Bu roman, bir İç Anadolu kasabasında Şaşkınlar apartmanında tensel kafeslerinin içine hapsolmuş üç kişinin, aslında bizlerin ten kafesinden kurtuluşunun hikâyesidir. Gittikçe artan heyecan dolu bir ritim, hayret ve sevinç, tutkulu bir aşk, ironi ve mizah, vefa ve dostluk, beklenmedik bir son… Her şeyin bilgisi içimizdedir.'
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, yazarın abisiyim, dolayısıyla değerlendirmem pozitif odaklı olabilir.
Esere gelirsek;
Kitap, sorunlarıyla boğuşan bir kaç kişinin bir içsel aydınlanmayla bu durumlarından kurtulmalarını anlatıyor. Yazar aydınlanma yolu olarak islamiyet, mistizim ve pozitif psikolojinin öğretilerinden faydalanmış.
Kitapta hikaye kurgusu güzel ve ilerledikçe taşlar yerine oturuyor. Edebi olarak durumu çok güzel tasvir eden ifadelere de bolca rastladım. Mesela “…gazete okumak yalnızlığın derin uçurumna sırtını dönmek demekti.”
Kitapta şükretme, affetme gibi erdemlere değinilmiş ve mutluluğa olan katkısı belirtilmiş. Benzer şeyleri pozitif psikoloji alanında yıllardır çalışan Martin Seligman gibi akademisyenlerden de işitiyoruz.
Ayrıca bazı orjinal ibarelere de rastlıyorsunuz. Mesela “Kendini her gün gerçekleştiren biriyle olduğu yerde duran biri arasında bir ilişki mümkün değildir”
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, yazarın abisiyim, dolayısıyla değerlendirmem pozitif odaklı olabilir.
Esere gelirsek;
Kitap, sorunlarıyla boğuşan bir kaç kişinin bir içsel aydınlanmayla bu durumlarından kurtulmalarını anlatıyor. Yazar aydınlanma yolu olarak islamiyet, mistizim ve pozitif psikolojinin öğretilerinden faydalanmış.
Kitapta hikaye kurgusu güzel ve ilerledikçe taşlar yerine oturuyor. Edebi olarak durumu çok güzel tasvir eden ifadelere de bolca rastladım. Mesela “…gazete okumak yalnızlığın derin uçurumna sırtını dönmek demekti.”
Kitapta şükretme, affetme gibi erdemlere değinilmiş ve mutluluğa olan katkısı belirtilmiş. Benzer şeyleri pozitif psikoloji alanında yıllardır çalışan Martin Seligman gibi akademisyenlerden de işitiyoruz.
Ayrıca bazı orjinal ibarelere de rastlıyorsunuz. Mesela “Kendini her gün gerçekleştiren biriyle olduğu yerde duran biri arasında bir ilişki mümkün değildir”
Okunası bir kitap, tavsiye ediyorum..