Hasan Özkılıç, toplumsal duyarlıkla kaleme aldığı öykülerinde kasabalı insanı büyük başarıyla anlatıyor. Lataros Değirmeni’nde Üç Daki¬ka’da yer alan öykülerde Ana¬dolu’nun yüzlerce yıllık halk şiirinin, ağıtların, güzellemelerin tadını bulacaksınız. Aşkın, siyasal taraflılığın, öteki olmayı reddetmenin öyküleri bunlar. Özkılıç’ın bir özelliği de edebiyatımızda neredeyse hiç yer almamış bir coğrafyanın, Türkiye’ nin en uzak köşelerinden birinin, Kars-Iğdır bölgesinin öykülerini okura taşıması; yakından tanıdığı o güzel insanları, Türkçenin zengin olanaklarıyla ölümsüzleştirmesi.
Hasan Özkılıç ile Sonunda Herkes Yalnız adlı kitabı ile tanıştım.Bu kitaptaki hikayeleri çok beğenerek okumuştum o yüzden de Lataros Değirmeni’nde Üç Dakika adlı kitabı da hiç düşünmeden aldım .Yazarın tarzı farklı o yüzdende sakin kafa ile okunmalı .Kitaptaki son hikayeye bayıldım.Tavsiye ederim .
Lataros Değirmeni’nde Üç DakikaDaha önce herhangi bir eserini okumadığım Hasan Özkılıç’ın Lataros Değirmeni’nde Üç Dakika isimli eseri 2011 yılında çıkan öykü kitapları içerisinde en çok beğendiğim üç beş kitaptan biri oldu. Can’dan çıkan yüz otuz dört sayfalık kitapta birbirinden etkileyici dokuz öykü var. Özkılıç’ın öyküleri etkileyici ve içten yazılmış. Öyküler okuyucuyu daha ilk satırlardan itibaren kendi evrenine çekiyor. Farklı bir coğrafyanın insanları, kültürü, günlük yaşamı, çatışmaları ve aşklarını okuduğumuz Lataros Değirmeni’nde Üç Dakika’da yöresel söyleyişlere yer verilmiş satır aralarında. Kars-Iğdır yöresinin masal ve halk hikâyelerinin de beslediği öykülerde dil olabildiğince sade, yalın ve akıcı. Çoğu birinci ağızdan verilen öykülerde babası bir güzelin/uğraşın peşinden giden çocukların derinden duydukları özlemleri, temiz dünyaları ve hayalleri verilmiştir Saba Gülistan’a Gelmez mi, Dünyanın En Güzel Gözleri, Hayalci ve Nehrin Kıyısında öykülerinde. Lataros Değirmeninde Üç Dakika ve Yürek Kaşıntısı kitaptaki diğerlerine nazaran uzun olan öykülerdir ve aşk teması işlenmiştir. Kimi öykülerde yer yer siyasal gönderme olduğu da dikkatlerden kaçmıyor. Ancak bunlar daha çok halin gözlenmesi ve resmedilmesi şeklinde olup slogana dönüşmemiştir.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Nedense kitap hakkında az bilgiye eriştim
Hasan Özkılıç ile Sonunda Herkes Yalnız adlı kitabı ile tanıştım.Bu kitaptaki hikayeleri çok beğenerek okumuştum o yüzden de Lataros Değirmeni’nde Üç Dakika adlı kitabı da hiç düşünmeden aldım .Yazarın tarzı farklı o yüzdende sakin kafa ile okunmalı .Kitaptaki son hikayeye bayıldım.Tavsiye ederim .
Lataros Değirmeni’nde Üç DakikaDaha önce herhangi bir eserini okumadığım Hasan Özkılıç’ın Lataros Değirmeni’nde Üç Dakika isimli eseri 2011 yılında çıkan öykü kitapları içerisinde en çok beğendiğim üç beş kitaptan biri oldu. Can’dan çıkan yüz otuz dört sayfalık kitapta birbirinden etkileyici dokuz öykü var. Özkılıç’ın öyküleri etkileyici ve içten yazılmış. Öyküler okuyucuyu daha ilk satırlardan itibaren kendi evrenine çekiyor. Farklı bir coğrafyanın insanları, kültürü, günlük yaşamı, çatışmaları ve aşklarını okuduğumuz Lataros Değirmeni’nde Üç Dakika’da yöresel söyleyişlere yer verilmiş satır aralarında. Kars-Iğdır yöresinin masal ve halk hikâyelerinin de beslediği öykülerde dil olabildiğince sade, yalın ve akıcı. Çoğu birinci ağızdan verilen öykülerde babası bir güzelin/uğraşın peşinden giden çocukların derinden duydukları özlemleri, temiz dünyaları ve hayalleri verilmiştir Saba Gülistan’a Gelmez mi, Dünyanın En Güzel Gözleri, Hayalci ve Nehrin Kıyısında öykülerinde. Lataros Değirmeninde Üç Dakika ve Yürek Kaşıntısı kitaptaki diğerlerine nazaran uzun olan öykülerdir ve aşk teması işlenmiştir. Kimi öykülerde yer yer siyasal gönderme olduğu da dikkatlerden kaçmıyor. Ancak bunlar daha çok halin gözlenmesi ve resmedilmesi şeklinde olup slogana dönüşmemiştir.