Kuşlar bir araya toplanır, “Bu zamanda hiçbir ülke padişahsız değil, bizim de padişahsız kalmamamız lazım, padişahsız ülkede düzen ve tertip olmaz, kendimize bir padişah tayin edelim.” derler. Bu sırada Hüthüt gelir ve kendisinin Süleyman peygamberin mahremi ve postacısı olduğunu belirtip; “Sizin zaten bir padişahınız var ama bundan bihabersiniz. O, bize bizden yakın da biz ondan uzağız. Padişah daima odur. Adı da Simurg’dur, binlerce nur ve zulmet perdeleri ardındadır. Gelin de onu hep birlikte arayıp bulalım.” der. Kuşlar Hüthüt’ün kılavuzluğunda yola çıkarlar fakat kuşların kimi yoldaki hicaplarda kalır, kimi yem isteğiyle bir yerlere dalar, kimi aç ve susuz kalarak can verir. Sonunda yüzlerce kuştan sadece otuzu vadileri aşar ve Simurg’a ulaşırlar. Kitapta kuşların diliyle anlatılan, vahdet-i vücut inancıdır.
Çok güzel bir kitap, hakikatle ilgili derin bilgiler içeriyor. Yalnız çok fazla yazım ve baskı hatası var, Başka bir yayınevinden okumanızı tavsiye ederim
beyitler halinde ve her beyit fazlasiyla anlam yüklü…Asil amaca ulasmak icin çekilen zorluklar ve amaçtan sapmamak uğruna verilen mücadele anlatılıyor. Hak yolunda ilerlerken nefsi terbiye etmenin önemi vurgulanmış..
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Çok güzel bir kitap, hakikatle ilgili derin bilgiler içeriyor. Yalnız çok fazla yazım ve baskı hatası var, Başka bir yayınevinden okumanızı tavsiye ederim
kitabın dili çok guzel ve edebi. Ara sira alip okunsa olabilir ama surekli ayni dilde butun kitap… Gitmiyorrr
Kesinlikle istediğim lezzeti alamadım. Yıllardır tasavvuf okurum. İlk kez tek etkilenmediğim kitap bu oldu…
beyitler halinde ve her beyit fazlasiyla anlam yüklü…Asil amaca ulasmak icin çekilen zorluklar ve amaçtan sapmamak uğruna verilen mücadele anlatılıyor. Hak yolunda ilerlerken nefsi terbiye etmenin önemi vurgulanmış..
Baskı olarak hoşuma gitti. Hem fiyat hem içerik olarak tercih edebilirsiniz.