Usta gazeteci Taha Akyol Medine Sözleşmesi’nden Lozan Antlaşması’na kadar hukukun nasıl bir değişim gösterdiğine dair karanlıkta kalmış birçok konuya ışık tutuyor…İslamcı kesimden bazı yazarlar, “çok hukuklu sistem” istiyorlar ve bunu da Peygamberimizin “Medine Sözleşmesi”ne dayandırıyorlar; bugün de Türkiye’de dindarlar, laikler, Aleviler, Sünniler, Hıristiyanlar, Museviler, ayrı ayrı “hukuk toplulukları” haline getirilmeli ve “kendi hukuklarını” yaşamak üzere böyle bir sözleşme yapmalıdırlar!Medine Sözleşmesi’nden Lozan Antlaşması’na kadar hukuk nasıl bir değişim çizgisi izledi? Osmanlı deneyimlerinden çıkarılacak dersler nelerdir? Tanzimatçıların, Mecelle yazarı Cevdet Paşa’nın, Abdülhamid’in, İttihatçıların çizgisi nedir? İslam’da içtihat, çok karılı evlenme ve din-hukuk ilişkisi hangi boyutlardadır? Lozan’da, Venizelos ile İsmet Paşa arasındaki “hukuk” savaşı nedir? Devleti, bir “hukuk kabileleri federasyonu”na dönüştürmek ne gibi sonuçlar doğurur?Usta gazeteci Taha Akyol bütün bu sorular bağlamında, karanlıkta kalmış birçok konuya ışık tutuyor ve yeni bir sistem önerisiymiş gibi gündeme getirilen eskinin eskisi bir hukuk anlayışını enine boyuna irdeliyor.
Taha Akyol tartışmasız Türkiye’nin en objektif yazarlarından . Tüm kitaplarında olduğu gibi burada da neredeyse başka bir yerde bulamayacağınız bilgiler resmî kaynaklardan derlenerek muhteşem bağlantı tekniğiyle gözler önüne serilmiş …
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Gazeteden yazılarını takip ettiğim bir muharririn, bir de kitabına göz atayım dedim…
Harika bir kitap. Taha Akyal önemli entelektüellerden.
Arkadaşıma hediye olarak almıştım. İyi kitap
Taha Akyol tartışmasız Türkiye’nin en objektif yazarlarından . Tüm kitaplarında olduğu gibi burada da neredeyse başka bir yerde bulamayacağınız bilgiler resmî kaynaklardan derlenerek muhteşem bağlantı tekniğiyle gözler önüne serilmiş …
Mezheplerin tarihi süreçlerini, birbirleriyle olan mücadelelerini, Güzel ve akıcı bir dil ile anlatmış