Melamilik, tasavvufa ve tarikatlara karşı, İslamiyetin ilk dönemlerinde ortaya çıkan ve yüzyılımıza kadar devam eden bir reaksiyon... Sufilerin bir kısmının "en yüksek makam" saydığı, bir tür gizli inanç sistemi...
Şarkiyat biliminin zirvelerinden Abdülbaki Gölpınarlı'nın (1900-1982), ilk baskısı 1931'de yapılan "Melamilik ve Melamiler"i bu konuda yazılmış tek eser ve günümüzde de hala tek ana kaynak...
İlk baskısı bugün "nadir" bir kitap olan "Melamilik ve Melamiler"in bu yayını, yazarının kendi nüshasının bir tıpkıbasımı... Gölpınarlı'nın yaptı?y düzeltmeler aynen korunuyor, sayfa kenarlarına aldı?y notlar muhafaza ediliyor ve bunların yeni yazıya çevirileri veriliyor...
Bir yazarın, Gölpınarlı'nın ölümünden sonra da dedi?i gibi, "Abdülbaki'den kalan y?yklar, daha çok uzun süre, o yollarda dolaşmak isteyenleri karanlık labirentlerde tökezlemekten kurtaracaktır..."
Tasavvufi konularda birçoğu tepki çeken görüşleri olan Abdülbaki Gölpınarlı’nın hazırladığı eserler arasında en sağlıklı olanı diyebiliriz. Bu baskıya esas alınan ilk baskısı 1931’de yapılan “Melamilik ve Melamiler” adlı bu kitabdaki bazı fikirlerden “saparak” manevi alemden gelen belalara duçar olan yazarın konusunda yegane olan bu eseri Prof. Dr. M. Fuad Köprülü’nün yönetiminde hazırlanan doktora tezidir. [ Allah bütün ehl-i imanı ins ve cinnin şeytanlarından korusun, ne ilim ne de amel bazen insanı istikamette tutmağa yetmiyor maalesef… ] Kitab geçen yüzyılın büyük sufi ve alimi Muhammed Nur’ül Arabi’nin melami tarzına getirdiği yorumu da içermektedir. Son yıllarda yeniden canlandığı müşahede edilen Melamet konusunda önemli bir kaynak olan bu eseri tasavvuf tarihi ile ilgili tüm okurlara tavsiye ederim.
Yazarın kronolojik olarak yaklaşım göstererek inceleme yapması fevkalade isabetli; Ancak tıpkıbasım olması kitaptaki akıcılığa sekte vuruyor.Ayrıca kitabın üçüncü bölümünde değerlendirilen Üçüncü Devre Melamilerine taraflı yaklaşması da bence ikinci hatalı noktası. Mert AYAS
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Tasavvufi konularda birçoğu tepki çeken görüşleri olan Abdülbaki Gölpınarlı’nın hazırladığı eserler arasında en sağlıklı olanı diyebiliriz. Bu baskıya esas alınan ilk baskısı 1931’de yapılan “Melamilik ve Melamiler” adlı bu kitabdaki bazı fikirlerden “saparak” manevi alemden gelen belalara duçar olan yazarın konusunda yegane olan bu eseri Prof. Dr. M. Fuad Köprülü’nün yönetiminde hazırlanan doktora tezidir. [ Allah bütün ehl-i imanı ins ve cinnin şeytanlarından korusun, ne ilim ne de amel bazen insanı istikamette tutmağa yetmiyor maalesef… ] Kitab geçen yüzyılın büyük sufi ve alimi Muhammed Nur’ül Arabi’nin melami tarzına getirdiği yorumu da içermektedir. Son yıllarda yeniden canlandığı müşahede edilen Melamet konusunda önemli bir kaynak olan bu eseri tasavvuf tarihi ile ilgili tüm okurlara tavsiye ederim.
Yazarın kronolojik olarak yaklaşım göstererek inceleme yapması fevkalade isabetli; Ancak tıpkıbasım olması kitaptaki akıcılığa sekte vuruyor.Ayrıca kitabın üçüncü bölümünde değerlendirilen Üçüncü Devre Melamilerine taraflı yaklaşması da bence ikinci hatalı noktası. Mert AYAS