En temel biyolojik düzeyde 1 insan yapmanın 2 insan gerektirmesi (ki bu gereklilik toplumsal düzeyde birçok, kültürel düzeyde ise pek çok “birim”e çıkar) gerçeği bile insanın ta baştan “melez” bir varlık olduğunu gösterir. Ama yine de, “melezlik”, her zaman bir “azınlık-öteki” olma durumu, bir “sorun” ve bir “kriz” deneyimidir ve insan, yabancı düşmanlığını, “çoğunluk” baskısını, modern kapitalist çağda faşizmleri, daha önceki tarihsel dönemlerde kabile asabiyetlerini, dinsel fanatizmleri üreten bir tamlık, somluk, katışıksızlık arayışını hiç bırakmamıştır.F. Laplantine ve A. Nouss, bu ortak ve “melez” çalışmalarında, melezliğin, bu temel insanlık durumunun koşulları, açmazları, olanakları ve potansiyelleri hakkında zihin açıcı ve zenginleştirici bir anlatı sunuyorlar.Fransızca yazılmış bu anlatının S. Türker Terlemez aracılığıyla Türkçe okunabilme olanağı bulması, “aslı” Paris’te yayımlanan kitabın başka bir dilde “hem ‘aslını’ koruyup hem başkalaşmış” bir yeniden üretiminin bir başka gök altında, Ankara’da yeniden ortaya çıkması da, kendi başına, kitabın işlediği konunun yani melezlenmenin, karışmanın, türeşimin, başka bir coğrafyaya göç edip bir şeyleri yitirmenin karşılığında bir şeyleri kazanarak başka bir var oluş ortamı edinmenin, başka unsurlarla çarpışıp katışarak birlikte dönüşmenin, bunları ve daha fazlasını içeren metisaj olgusunun, kısacası “azınlık”, “ötekilik”, “sorun” ya da “kriz” olarak yaşanan bir durumun aynı zamanda bir insanî zenginleşme potansiyeli de sunabildiği gerçeğinin bir örneği.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)