"...Gece kıyamet kopmuş saat 1’i 15 geçe. Hemen karşı tepeden ve çatal şeklindeki iki kayalığın arasından açılan otomatik silahın çıkardığı gürültü yırtmış gecenin karanlığını. Tüm konuşmalar, şakalaşmalar bitiyor o anda. Tüm mevzilerin üzerinden geçen "cıv cıv" mermi sesleri gömmüş tüm arkadaşları mevzilerin içine. Halı gibi hepsi mevzilerine üst üste, yan yana yapışmışlar. Değil ne olduğunu anlamak, kafalarını kaldırıp etraflarına bakmak mümkün değil...Mevzilerin hemen altında başka bir kıyamet kopuyormuş bu arada. Cüneyt uzmanım dayanamamış ve ne oluyor diye mevzisinden doğrulmasıyla dere yatağından gelen bir RPG/7 patlamış ve vücuduna isabet etmiş mermi. Cüneyt uzmanın belden yukarısı paramparça ve hemen yanındaki devrem Bayram’dan bir feryat o anda. RPG’nin parçası ayağına isabet ediyor ve ayağını koparıyor Bayram’ın. Yanında komutanı Cüneyt uzmanın parçaları ve bir tarafta kopan ayağı... Acısının yanında parçalar, kan gölüne dönmüş mevzisi bir anda. Başını kaldırmak isteyen keleş mermisiyle yerde. Artık kim nereden ateş ediyor, kim vuruldu, kim vurulmadı? Hiçbir şey belli değilmiş o an. Tam bir can pazarı..."
bir asker süzgecinden geçen hüzünlü olaylar ve hayatının bir parçası hiç tanımadıkları ile bir bütün olup onlardan bazılarını kaybetmek onlar için kan ağlamak .. edebi yönden zayıf olsada samimi olarak kaleme alındığı için mazur görülüp okunmaya değer gördüğüm bir kitap.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
güneydoğu da görev yapanların halini anlatan, sürükleyici olmasa da sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap
bir asker süzgecinden geçen hüzünlü olaylar ve hayatının bir parçası hiç tanımadıkları ile bir bütün olup onlardan bazılarını kaybetmek onlar için kan ağlamak .. edebi yönden zayıf olsada samimi olarak kaleme alındığı için mazur görülüp okunmaya değer gördüğüm bir kitap.