Naz’lıdır; nazenidir duygular.Gönül köprüsünden bir çırpıda geçişleri zordur. Narin narin yürürler. Bazen acır canları, bazen sızlarlar, kimi zaman gamlanır, kimi zamanda huzurla mısra mısra dökülürler yürek denen o özel kaba…Nazlıydı, kelamın kaderi! Benim ruhumdan N.A.Z.’ın yani cismimin kalemine dökülenler de nazlıydı. İnsan bedene hükmeder; lâkin ruh süzülür nazlı nazlı istediği yere… Gönle söz geçirmek, aklı hizaya getirmekten daha zordur. Şimdi ey mısralarıma yüreği değenler, elbette vardır her yüreğin bir hikâyesi, çarpıcı ve gizli bir öyküsü oysa şiir bambaşka bir var oluştur.Şimdi hiç durmadan yâr’in ne demek olduğunu soruyorlar. Oysa çok güçtür bunun cevabını vermek. Kanımca yâr, kalbe düşünce gönlün soluğunun kesilecek gibi olmasıdır ve hiç durmadan bir şiir ile yine yâr’in kendi göğsünde nefes almasıdır. Bakalım benim mısralarım ne kadar dokunacak sizin mısralarınıza… Ve bir şiir kaç yâr edecek? Elbette, hisseden kalbe yâr bir şiir ile seslenecek!Kalbe batan bir kemik mısra, yakıyor, mıh gibi çakılıyor; hangi kalbe dokunsa ona adı şiir kalıyor.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)