Güzelliğini tüm cömertliğiyle sergileyen; sisin buğusu dağılmış olduğu halde tüller arkasında dans eden, yarı çıplak bir kadın bedeni gibi kıpırdanıyordu deniz karşımda. Kıyıyla oynaşması ve rengi, Ege’den farklıydı. Cüretkâr bir mavilik değildi bu. Bazen yeşile ya da griye evrilen, iklime göre değişkendi. Ufukta ada, adacık, kara parçası uzantısı, girintili çıkıntılı bir kıyı şeridi arıyordu gözler. Ama yoktu. Alabildiğine deniz Gökyüzü karardığında deniz de füme bir bulut gibi abanıyordu kentin, insanın üzerine. Usul usul mavi bir hüzün fısıldıyor bu öyküler bize. Yalnızlığın masmavi bir umuda açıldığı yerdeyiz, onun peşindeyiz. Ayaklarımız suda, başımız bulutlarda. Her şeye rağmen yaşamak güzel diyor Esme Aras. Dokunuyor, hissediyor ve yaşama dair incecik bir sızı bırakıyor içimizde. (Gamze Güller)
Denizle ve denize özlemle harmanlanmış öykülerde; aşk, hasret, ayrılık, kavuşma, şişirilmiş egolar, aidiyet duyguları ve yaşanan, özlenen şehirlerin silüeti o kadar güzel bir dille anlatılmış ki bitirdikten sonra bir daha okumak istedim bu kitabı.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
insanın içini ısıtan, samimi, okurken Ege rüzgarlarını hissettiğim öyküler.. tavsiye ederim.
Denizle ve denize özlemle harmanlanmış öykülerde; aşk, hasret, ayrılık, kavuşma, şişirilmiş egolar, aidiyet duyguları ve yaşanan, özlenen şehirlerin silüeti o kadar güzel bir dille anlatılmış ki bitirdikten sonra bir daha okumak istedim bu kitabı.