Milan Kundera'nın roman anlayışının tam anlamıyla ifadesini bulduğu bir doruk: Ölümsüzlük. Ona göre roman, varlığı araştırmak için bir araçtır; yazar, ortaya birtakım gerçekler koymaktan çok, çözülmek üzere sorular sorar. Ölümsüzlük'ün yazar-anlatıcı-kahramanı olan Kundera, bu yapıtındaki yedi bölümde, ölümsüzlük, yüz, aşk, rastlantı gibi farklı romanesk temalardan oluşan bir yol çiziyor. Roman birbirinden son derece ayrı gözüken, ancak birbirine sıkı sıkıya bağlı olayları ve kahramanları bir araya getiriyor. Kundera, hepsi birer evren demek olan sahneler kuruyor, bu büyük tiyatro oyununda, rastlantılar, kesişmeler, koşutluklar ve karşıtlıklar Hemingway'le Goethe'yi, Goethe'nin aşığı Bettina von Arnim'le varoluşunu yaşnızlıkta arayan Agnes'i, Kundera'yla Profesör Avenarius'ü aynı sahnede, aynı sorunun çevresinde buluşturuyor. Ölümsüzlük'ün kahramanları bir hareketten, bir oluştan, kendilerini aşan bir kavramdan doğuyorlar; yazar, kitabın içindeki varlığıyla bir açıdan kahramanların durumlarının yansıdığı bir ayna görevi görüyor. Romanlarında müzikal tekniklerin büyük etkisinin görüldüğü Kundera, bu romanında da tekanlamlılığı reddedişini ortaya koyan özgün çoksesliliğini koruyor. Böylece bir başyapıt ortaya çıkıyor: Ölümsüzlük, edebiyat hakkında, edebiyatın sahip olduğu malzeme ve olanakları hakkında olağanüstü bir düşünme serüveni.
” İnsan birini sevince, yüzünü de seviyor ve böylece onu ötekilerden tamamen farklı kılıyor ” ( sy 43 )
” Ölümsüzlük ebedi bir sorgulamadır. ”
( sy 91 )
“Gerçek aşk, haksız da olsa daima haklıdır.”
( sy 205 )
Edebiyat ve felsefenin iç içe geçtiği bu eser yazara ait okuduğum ilk kitap.
Anlatım dilinin bana göre ağır olması ilerleyen sayfalarda sıkılmama neden oldu. Sabredip sonuna kadar okudum.
Karakterler ve olaylar arasındaki kesişmeler oldukça iyi kurgulanmış.
Olaylara farklı bir bakış açısı ile bakmayı, empati kurmayı ünlülerin yaşamlarından kesitlerle vurguluyor yazar. Aşk, ikili ilişkiler, ölümsüzlük temaları kitabın ana konusu …
Salvador Dalí ve eşinin başından geçen tavşan hikayesi,
Ikili ilişkilerdeki davranışların da kedilerdeki davranışlarla benzetilerek anlatıldığı bölümler ilginç ve güzeldi.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
varoluşçu felsefeye dair temel konular bilindikten sonra okunursa daha fazla anlaşılacağını düşündüğüm bir kundera romanı.
Farklı bir üslup. Farklı bir okuma isteyenler için ideal..
Kunderanın en başarılı ve güzel eserlerinden. Ve oldukça da yorucu.
” İnsan birini sevince, yüzünü de seviyor ve böylece onu ötekilerden tamamen farklı kılıyor ” ( sy 43 )
” Ölümsüzlük ebedi bir sorgulamadır. ”
( sy 91 )
“Gerçek aşk, haksız da olsa daima haklıdır.”
( sy 205 )
Edebiyat ve felsefenin iç içe geçtiği bu eser yazara ait okuduğum ilk kitap.
Anlatım dilinin bana göre ağır olması ilerleyen sayfalarda sıkılmama neden oldu. Sabredip sonuna kadar okudum.
Karakterler ve olaylar arasındaki kesişmeler oldukça iyi kurgulanmış.
Olaylara farklı bir bakış açısı ile bakmayı, empati kurmayı ünlülerin yaşamlarından kesitlerle vurguluyor yazar. Aşk, ikili ilişkiler, ölümsüzlük temaları kitabın ana konusu …
Salvador Dalí ve eşinin başından geçen tavşan hikayesi,
Ikili ilişkilerdeki davranışların da kedilerdeki davranışlarla benzetilerek anlatıldığı bölümler ilginç ve güzeldi.