Sekiz yıl olmuştu bugün Aziz doğalı. Lazkiye’nin işlek caddelerinden birinde oturuyorlardı. Doğum günü partisi olmamıştı. Televizyonlarda görüyordu, Türk dizilerinde hep yapılıyordu böyle partiler. Pasta, mumlar… Hediyeler ve de kocaman kocaman paketler. Kim bilir içinde ne güzel oyuncaklar olacaktı! Aziz kendini bir dizi setinde hayal ederek balkona çıktı. Hava berraktı. Bulutlar olsa birçok şeye benzetebilirdi ama yoktu işte. Akdeniz’den ılık ılık esen hava yanağını okşuyordu.
Yazarın ilk kitabı “Kamu Başrüyacısı” ile karşılaştırdığımızda diğerine nazaran zayıf bir kitap olduğunu düşünüyorum. Tezli hatta anagaje edebiyata karşı değilim hatta estetik ölçütler korunduğunda edebiyat tarihimiz için bir renklilik olduğunu düşünüyorum. Bununla beraber Müzeyyen Çelik’in bu edebiyatın örneği sayılabilecek bir iki öyküsünün, elbetteki yazarın seviyesini düşündüğümüzde, gayet zayıf kaldığını belirtmek isterim. Son olarak bu kitaba dahil edilmeyen bir öykünün kitaptaki birçok öyküden daha iyi olduğunu da söylemeliyim.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Parça parça öyküler. Benim pek hoşuma gitmedi. Ama siz bilirsiniz.
On dokuz öykülü bir kitap. Sade ve açık bir anlatım.
Yazarın ilk kitabı “Kamu Başrüyacısı” ile karşılaştırdığımızda diğerine nazaran zayıf bir kitap olduğunu düşünüyorum. Tezli hatta anagaje edebiyata karşı değilim hatta estetik ölçütler korunduğunda edebiyat tarihimiz için bir renklilik olduğunu düşünüyorum. Bununla beraber Müzeyyen Çelik’in bu edebiyatın örneği sayılabilecek bir iki öyküsünün, elbetteki yazarın seviyesini düşündüğümüzde, gayet zayıf kaldığını belirtmek isterim. Son olarak bu kitaba dahil edilmeyen bir öykünün kitaptaki birçok öyküden daha iyi olduğunu da söylemeliyim.