Kimse tarafından bilinmeyen bir memleketten kalan son insanlardan birinin bambaşka bir dünya düzeninde, bambaşka bir toplumda yaşadığı o tarih dolu özlemi okuyorsunuz. Bu hikâye tabii ki öncelikle Türk Edebiyatı ürünü olmakla birlikte diğer yandan hafife alınmayacak derecede İngiliz Edebiyatı ürünü. Çifte edebiyat yapmak zor bir iş. Gizem işte bunu yapmış.
Hikâye, iki kitap boyunca, başlaması gerektiği yerde başlamış ve bitmesi gerektiği yerde bitmiş. İki kitapta da hiçbir yerde sıkılmadım.
Papatya Tarlasında Rönesans; size hikâyedeki karakterin memleketine o karakterle birlikte özlem duyduran edebiyat örneklerinden birisi.
Kitap çok kalın olmasın diye ikiye bölünmüş, macera kaldığı yerden devam ediyor 🙂 Ben pek fantastik okuyan biri olmasam da bu kitabı gerçekten beğenmiştim.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Kimse tarafından bilinmeyen bir memleketten kalan son insanlardan birinin bambaşka bir dünya düzeninde, bambaşka bir toplumda yaşadığı o tarih dolu özlemi okuyorsunuz. Bu hikâye tabii ki öncelikle Türk Edebiyatı ürünü olmakla birlikte diğer yandan hafife alınmayacak derecede İngiliz Edebiyatı ürünü. Çifte edebiyat yapmak zor bir iş. Gizem işte bunu yapmış.
Hikâye, iki kitap boyunca, başlaması gerektiği yerde başlamış ve bitmesi gerektiği yerde bitmiş. İki kitapta da hiçbir yerde sıkılmadım.
Papatya Tarlasında Rönesans; size hikâyedeki karakterin memleketine o karakterle birlikte özlem duyduran edebiyat örneklerinden birisi.
İlk kitapta yarım bırakılanlar bu kitapta tamamlanıyor 🙂
İki kitaba bölmüşler, ben de ikisini de aldım. Cidden okunacak bir seri. Herkese tavsiye ederim
Kitap çok kalın olmasın diye ikiye bölünmüş, macera kaldığı yerden devam ediyor 🙂 Ben pek fantastik okuyan biri olmasam da bu kitabı gerçekten beğenmiştim.